Previous Page  361 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 361 / 405 Next Page
Page Background

360

Güçlü Bir Hukuk Devleti için Etik, Demokratik, Laik Eğitim Sistemi ve Eğitim Hukuku

kiyi felsefi olarak ele alan, tüm mesleki etik ilkelerin üstünde, ortak

payda konumunda olan ‘felsefi etik’ i

32

işaret etmektedir. Felsefi etik,

eğitim sistemine ruh veren mesleki etik ilkeleri, eğitim örgütlerinin

işleyişini, eğitim ortamlarının düzenlenişini, sosyal etkinliklerin yü-

rütülmesini ve yönetici, öğretmen, öğrenci, veli, çevre ilişkilerinin da-

yandığı temel ilkeleri belirlemektedir. Felsefi etik, evrensel bir etik du-

ruşu oluşturmanın asgari koşullarını normlara göre değil, en büyük

değer olan ‘insan onuruna’

33

göre belirlememizi sağlamaktadır. Felsefi

etik, hem ‘ahlaki olanı ya da eylemi ve değerleri’ betimlemekte ve bu

eylem ya da değerlerin neler olduğuna ilişkin bilgi vermekte, hem de

bireysel sorumluluklar veya kişilerarası ilişkiler söz konusu olduğun-

da karar verici, dönüştürücü ve buyurucu olmaktadır.

34

Tüm eğitim

sistemine hâkim olması gereken bakış ‘ahlak’ temelli olursa, ‘doğru’

kavramı da, ‘doğru yetiştirmek’ eylemi de, toplumsal ya da kişisel

yaklaşımlara göre öznel anlamlar kazanacaktır. Olması gerektiği gibi

bu bakış, etik temelli olursa, ‘doğru’ kavramı da, ‘doğru yetiştirmek’

eylemi de, evrensel, insani ilke ve değerler ışığında eğitim uygulama-

larına yön verecektir. Bu durumda ahlak, ‘doğru ve doğru yetiştirmek’

kavramlarını özel, bireysel ve farklı çözümlerle ele alacaktır. Etik ise

‘doğru ve doğru yetiştirmek’ kavramlarını önce teorik ve epistemolo-

jik olarak ele alarak, uygulamada karşılaşılan sorunlara ‘herkes için,

her yerde, her zaman’ geçerli olabilecek, kavramsal bilgi kaynaklı bir

bakış geliştirmeye çalışacaktır. ‘Doğru eylem nedir?’ sorusuna episte-

molojik yaklaşımı olmayan bir bireyin, ‘doğru yetiştirmek nasıl olur?’

sorusuna cevabı her olay için farklı olacaktır. Çünkü belirli, somut ve

eşsiz olan durumlara ilişkin bireyin fikri ve eylemi, ya o an geçerli

veya her durumda değişebilir normlara ya da duygularına göre fark-

lılık gösterecektir. Bu durumda, toplumun diğer bireyleri üzerinde

‘sosyal adalet’ anlayışı da zedelenmiş olacaktır. Eğitimcilerin, eğitimle

ilgili, ‘doğru olana’ ve ‘doğru yetiştirme’ ye ilişkin bildikleri veya bilgi-

32

Betül Çotuksöken, “Felsefe Açısından Etik:Tanımlar- Sınırlar”,

Türkiye Mühendis-

lik Haberleri Dergisi,

Ankara 2003, Sayı 423, s. 13.

33

İoanna Kuçuradi,” Felsefe ve Etik”. Yunus Aran Birlikteliği Konferansı, İstanbul

2004,

http://www.yunusaran.org/felsefe-ve-etik

, adresinden 26.09.2016 erişim

tarihinde alınmıştır.

34

Betül Çotuksöken, “Felsefe Açısından Etik: Tanımlar- Sınırlar”,

Türkiye Mühendis-

lik Haberleri Dergisi,

Ankara 2003, Sayı 423, s. 14.