Previous Page  137 / 457 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 137 / 457 Next Page
Page Background

136

Türk Ceza Hukukunda Suça Teşebbüs

hareketlerden birine girmesi durumunda icra hareketlerine başlandığı

kabul edilmelidir.

75

Ancak, failin gerçekleştirdiği fiil, kanunun tarifi

dışında kalıyorsa, deliller doğrultusunda mahkeme, suç işleme irade-

sinin ortaya çıkıp çıkmadığını ve korunan hukuki menfaatin tehlikeye

konulup konulmadığı tespit ettikten sonra yapılan hareketin hazırlık

hareketi mi yoksa icra hareketi mi olduğuna karar verecektir.

76

Ancak

bu değerlendirme yapılırken failin hareketi ile suçun neticesi arasında

vazgeçme ihtimallarini bertaraf edecek kadar bir yakınlığın bulunma-

sı gerekmektedir.

77

Netice olarak hazırlık hareketinden icra hareketine

icra hareketi, hazırlık hareketi ayrımında karma görüşten yanadır: “Failin yap-

mış olduğu hareket suçun bir unsurunu ya da ağırlaştırıcı nedenini oluşturuyorsa

icra hareketi başlamıştır. Hareket kanunda belirtilen tanıma uymuyorsa sübjektif

ölçüte göre belirleme yapılmalıdır. Sübjektif ölçüt uygulanırken failin fiilinden

yola çıkılıp fiile yabancı unsurlardan da yararlanarak kast belirlenecektir. Failin

suç işleme kastı şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilince failin hareketi

neticeye yakın olduğu ve bu nedenle failin suçtan vazgeçme ihtimalinin olmadı-

ğı anlaşıldığında icra hareketine başlanıldığı kabul edilecektir.” Bkz. Dönmezer,

(Genel Ceza Hukuku Dersleri), 2003, s. 124.

75

Dönmezer/Erman,(Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku), s. 434, Objektif teoriler içe-

risinde yer alan ve kanuni tarifi ihlal kriteri olarak adlandırılan bu teori, serbest

hareketli suçlar icra hareketinin tespitinde yetersiz kaldığı ve hazırlık hareketinin

alanını genişletmesi nedeniyle eleştirilmiştir. Bkz. Soyaslan (Teşebbüs Suçu), s.

73; Bu teoriyi esas alan karar için bkz. Yargıtay 14. Ceza Dairesi 05.02.2014 ta-

rih ve 2012/2733 Esas 2014/1160 Karar, “Olay gecesi araçla mağdureyi kaçırmak

için mağdurenin evine geldiği, dışarıdan seslenmesi üzerine balkona çıkan mağ-

dureye kendisini götürmeye geldiğini söyleyip dışarı çıkmasını isteyen sanığın

olumsuz cevap verilmesi üzerine kapıyı açmak için zorladığı sırada gürültüye

gelen çevredeki kişiler nedeniyle havaya ateş edip olay yerinden ayrıldığı olayda,

sanığın evin önüne gelerek kapıyı zorlaması şeklinde gerçekleşen eylemin üzeri-

ne atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun icra hareketini oluşturmadığı,

sanığın hareketlerinin TCK’nın 109/2. maddesinde sayılan ‘fiili işlemek için veya

işlediği sırada cebir, tehdit veya hile’ kullanımı kapsamına girmediği, bu nedenle

mesnet suçu işlemeye elverişli icrai hareket olarak kabul edilemeyeceği”

76

Toroslu, (Ceza Hukuku Genel Kısım), s. 284.

77

Dönmezer/Erman, (Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku), s. 437. Bu görüş Frank for-

mülü olarak adlandırılan teori ile benzerlik göstermektedir bzk. Önder s. 406,

Önder maddi objektif teoriyi benimsemektedir. Önder’e göre; “Suç tipinde belir-

tilmiş olan hareketlerden birisinin yapılmış olması halinde icra başlamıştır. Fai-

lin hareketi suç tipine girmiyorsa öncelikle failin hangi suçu işlemeyi kastettiği

tespit edilecektir. Failin işlemeyi kastettiği suçun hareketlerine zorunlu olarak

bağlı bulunan ve hareketlerin doğal olarak bir kısmını oluşturan, bununla bü-

tünleşen hareketlerin yapılması halinde icraya başlanılmış olduğu kabul edil-

melidir. Bu hareketler neticeye yakın hareketler olduğundan icra hareketlerine

başlanılmıştır.” Turhan Tufan Yüce, “Teşebbüste Hazırlık ve İcra Hareketlerinin

Ayrılması Problemi ve Uygun İllet Teorisinin bu Probleme Tatbiki Denemesi”,

Erzurum/1968, s. 48 Yüce icra hareketi ile hazırlık hareketi ayrımı için Alman

Yüksek Mahkemesi’nin kararını aktarmıştır. “Alman Yargıtay’ının kararına konu