Previous Page  169 / 457 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 169 / 457 Next Page
Page Background

168

Kadının Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetten Kaynaklanan Sığınma Hakkı

kadınlara sığınmacı statüsü verilmesi gerekeceği gerekçesiyle başvu-

ruyu reddetmekteydi.

30

Dolayısıyla toplumsal cinsiyet farklılıklarına

dayalı şiddet eylemleri konusunda duyarlılığın henüz gelişmediği bu

dönemde, kadınların farklı bir toplumsal grup teşkil edebilecekleri ve

sırf kadın olmaları sebebiyle zulme uğrayabilecekleri gerçeğinin kabul

edilmesi halinde, sığınma (iltica) talepleri kabul edilmekteydi. Ancak

bu hiç de kolay olmamaktaydı.

Nitekim belli bir toplumsal gruba mensubiyet kavramından ne an-

laşılması gerektiği konusunda her ülkede farklı uygulamalar ve yak-

laşımlar bulunmaktadır. Örneğin Avustralya’da bu konu

A v MIEA

31

kararında tartışılmıştır. Bu karara esas teşkil eden vakada, Çin’den

Avustralya’ya gelen bir çift, Çin Halk Cumhuriyeti’nde mevcut olan

tek çocuk politikasına uymadıklarını, bu nedenle Çin’e gönderilme-

leri halinde kısırlaştırılacaklarını gerekçe göstererek iltica talebinde

bulunmuş, 3’e karşı 2 oyla Avustralya Yüksek Mahkemesi (

The High

Court of Australia

) talebi reddetmiştir. Mahkeme kararında, tek çocuk

uygulamasının Çin’de genel bir uygulama olduğunu, spesifik olarak

başvuranlara uygulanmadığını, bu ailenin zulme uğrama tehlikesinin

var olduğunu, ancak bu ailenin zulüm tehlikesinden bağımsız olarak

bir toplumsal gruba mensup olmadığını belirterek şu hükme yer ver-

miştir:

“Mülteci statüsünün verilmesine dayanak teşkil edecek belli bir

toplumsal gruptan ve gruba mensubiyetten söz edebilmek için, gru-

bun zulme uğrama tehlikesinden bağımsız olarak mevcut bulunması

gerekir. Bir başka deyişle toplumsal olduğu iddia edilen grubun, tek

ortak özelliğini “zulme uğrama tehlikesi” oluşturmamalıdır. Zulüm

tehlikesinin varlığı tek başına toplumsal grubun varlığına işaret et-

mez. Zulme uğrama tehlikesinden ayrı ve bağımsız olarak grubu oluş-

turan kişiler, ayırt edilebilir birtakım genel karakteristik özelliklere

veya sıfatlara sahip olmalıdır.

32

30

Bresnahan, s.675; McPerson, vd. s.328.

31

A. v. Minister for Immigration and Ethnic Affairs and Another (1997) 142 A.L.R.

331.

32

A. v. Minister for Immigration and Ethnic Affairs and Another (1997) 142 A.L.R.

331, s.358. Ancak Çin Halk Cumhuriyeti’nde mevcut tek çocuk uygulaması ile

buna bağlı kürtaj ve kısırlaştırma uygulamalarının zulüm sayılabileceğine ilişkin

olarak değişik ülkelerde değişik uygulamalar bulunmaktadır. Örneğin, Kanada

Federal Temyiz Mahkemesi bir oğlan çocuk doğurduktan sonra, bir kız çocuğu