Previous Page  170 / 457 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 170 / 457 Next Page
Page Background

169

TBB Dergisi 2017 (130)

Recep DOĞAN

Bunun haricinde, Amerika Birleşik Devletleri Temyiz

Mahkemesi’nin Göçmenlik İşleri Dairesi’nin yargısal kararlarına (

The

U.S. Board of Immigration Appeals)

bakıldığında ise, belli bir toplumsal

gruba mensubiyet kavramının

Acosta

33

ve bunu izleyen

Bastanipour

34

ve

Fatin

35

kararlarında açıklandığı görülmektedir. Bu kararlardan,

Acosta

kararında, El Salvador’dan gelen bazı taksi şoförlerinin El Salvador’a

gönderilmeleri halinde diğer bazı taksi şoförlerinin zulmüne maruz

kalacakları gerekçesiyle yaptıkları iltica başvurusu reddedilmiştir. İl-

tica başvurusunu ret ederken Temyiz Mahkemesi’nin Göçmenlik İşleri

Dairesi (

The U.S. Board of Immigration Appeals

) şu ifadelere yer vermiştir:

“1951 Sözleşmesi’nde yer alıp mülteci statüsünün verilmesini

sağlayan ırk, din, tabiiyet ve siyasi düşünce unsurlarının tamamında

zulme uğrayan bireyler aynı türden gelmekte ve ortak bazı özellikler

taşımaktadırlar. Sayılan bu dört halde, zulüm, kişinin doğuştan gelen

ya da kendi kişisel kimliğinin veya manevi varlığının esasını oluştu-

rup iradi olarak değiştirilmesi mümkün olmayan ya da değiştirilmesi

beklenmeyen özelliklerine yönelmiştir. Bu nedenle, belli bir toplumsal

gruba mensup olmaları sebebiyle zulme uğradığını iddia eden kim-

seler açısından bir grubun varlığından söz edebilmek için, o grubu

oluşturan kişilerin, ortak değiştirilemez, doğuştan getirilen veya ken-

di iradeleri ile değiştirilemeyecek bir takım özelliklere (hususiyetlere)

sahip olması gerekir. Bu özellikler, doğuştan getirilen cinsiyet, renk,

akrabalık bağı gibi hususlardan kaynaklanabileceği gibi; ordu mensu-

bu olma veya toprak sahibi olma gibi geçmişte paylaşılan deneyimler-

den de kaynaklanabilir.”

İngiltere’de ise

Islam and Ex Parte Shah

kararında detaylı tartışma-

lar yapılmış, özellikle kadın olmanın 1951 Sözleşmesi anlamında belli

bir toplumsal gruba mensubiyet sayılıp sayılmayacağı hususu irdelen-

miştir. Bu kararda, İngiltere’nin en yüksek yargı organı olan Lordlar

Kamarası (

House of Lords

)

Shahanna Islam

ve

Syeda Shah

adlı Pakistan-

daha gizlice doğuran, beş kez kürtaj yaptırmak zorunda kalıp, Çin’e geri gön-

derilmesi halinde zorunlu kısırlaştırmaya tabi tutulacağını iddia eden, Ting Ting

Cheung adlı kadının yaptığı başvuruyu 1951 sözleşmesine uygun olarak yapılmış

bir başvuru olarak kabul etmiştir. Cheung v Canada (Minister of Employment

and Immigration) [1993] 102

D.LR

. (4 th) 214. ( Fed.Ct.App.) (Can.)

33

In re Acosta

(1985) 19 I. & N. 211.

34

Bastanipour v. Immigration and Naturalization Service (1992) 980 F.2d 1129.

35

Fatin v. Immigration and Naturalization Service (1993) 12 F.3d 1233.