Previous Page  65 / 457 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 65 / 457 Next Page
Page Background

64

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda ‘Tedbir’

“güncel” olması gerektiğine sıklıkla vurgu yapmaktadır:

“6216 sayılı

Kanun ve İçtüzük hükümleri bağlamında tedbir talebi değerlendirilirken, baş-

vurucuların yaşam hakkı yönünden

ciddi bir risk

ile karşılaşacağına, işken-

ce ve onur kırıcı kötü muameleye tabi tutulacağına ilişkin

yakın, güncel bir

riskin

varlığı belirleyici olmaktadır.”

13

Benzer şekilde:

“Bu yönüyle tedbir

yetkisi istisnai bir yetki olup, ancak işlem veya kararın uygulanması halinde

yaşam hakkına ya da bireyin maddi ve manevi bütünlüğüne yönelik

gerçek ve

ciddi bir risk

doğacaksa tedbire başvurulabilir.”

14

O halde salt, bir hakkın ihlali nedeniyle telafisi mümkün olmayan

bir zararın meydana gelmesi riskinin varlığı tedbir kararı için yeterli

değildir. Çünkü bir başvuruyu inceleyen mahkeme, değerlendirmesi

sonucunda eğer ihlal tespit ederse nihai kararında, ihlali ortadan kal-

dırmaya yahut onun tazminine yönelik bir karar zaten verecektir. Ted-

bir, mahkeme karar verinceye değin geçecek süreçte, kararı tümüyle

boşa çıkaracak nitelikte bir zararın doğmasını önlemeyi amaçlar. Bu

bakımdan tehlike riskinin sadece varlığı yetmez aynı zamanda bu

tehlikenin “yakın ve güncel”, “gerçek ve ciddi” bir tehlike olduğunun

ortaya konulması gerekir.

Örnek vermek gerekirse, izinsiz olarak bir ülkede bulunduğu için

yakalanmış ve bu süreçte sığınma başvurusu yapmış olan başvuru-

cunun henüz başvurusu sonuçlanmamış ve hakkında sınır dışı edil-

me kararı verilmemiş iken, sınır dışı edildiği takdirde işkence ve kötü

muameleye maruz kalacağını iddia etmesi ve hatta bunu şüpheye yer

vermeyecek biçimde ortaya koymuş olması tedbir kararı vermek için

yeterli olmayacaktır. Çünkü “henüz” ortada tedbir kararını gerekti-

recek düzeyde yakın, güncel ve gerçek bir hak ihlali tehlikesi yoktur.

Ancak başvurucu hakkında sınır dışı kararı verilirse, bu durumda, bu

kararın uygulamasının mahkeme nihai kararını verinceye değin dur-

durulması yönünde bir tedbirin alınması “zorunlu” hale gelebilir.

Nitekim AYM de bir kararında, uluslararası koruma talebi mah-

kemece reddedilmiş ancak hakkında bir sınır dışı kararı bulunmayan

başvurucunun tedbir istemini

“yaşamına ya da maddi veya manevi bütün-

lüğüne yönelik gerçekleşmesi muhtemel bir riskten somut olarak bahsetmek

mümkün değildir”

diyerek reddetmiştir.

15

Bir başka kararında ise, sınır

13

AYM, S.R. (TAK), B. No.2015/33, 19.1.2015, § 17.

14

AYM, Rıda Boudraa (TAK), B. No.2013/9673, 30.21.2013, §25.

15

AYM, K.S. (TAK), B. No.2015/14566, 4.9.2015, §14-15.