Previous Page  133 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 133 / 405 Next Page
Page Background

132

(Marksist Kuram Açısından) Kapitalist Düzende İdare Hukuku ve Kuramın Görüşlerinin ...

hukuk düşüncesinin hareket noktasını ve temelini kilise dogmasının

oluşturduğunu, hukuka uygulanan tek ölçünün ise onun kilisenin öğ-

retimleri ile uyuşup uyuşmadığının oluşturduğunu ifade etmektedir.

Yazar, bununla birlikte feodalitenin bağrında burjuvazinin gücünün

geliştiğini, Ortaçağdaki büyük toprak sahiplerine karşı yeni bir sını-

fın sahneye çıktığını, kentlerin burjuvalarının sadece meta üreticileri

olduğunu ve ticaretle geçindiklerini, ancak feodal üretim tarzının esas

olarak dar bir çemberin içinde oluşturulan ürünlerin doğrudan tüke-

timine dayandığını, bu tüketicilerin bir kısmını üreticiler, bir kısmını

ise haraç alan feodallerin oluşturduğunu belirtmektedir. Yazar, feoda-

lizmin ölçülerine göre biçilmiş Katolik dünya anlayışının, burjuva sı-

nıfına ve onun üretim ve değişim koşullarına artık yeterli gelmediğini,

ancak, hukukun da oldukça uzun bir zaman mutlak güçlü Tanrıbili-

min tutsağı haline geldiğini, XIII. yüzyıldan XVII. yüzyıla kadar, dini

sloganlar altında bütün reform ve savaşımların, kuramsal yönden eski

ilahiyatçı dünya anlayışını yeni ekonomik koşullar ile yeni sınıfın du-

rumuna uygun getirmek için burjuvanın ve kent halkının ve bunların

müttefikleri olan isyancı köylülerin yinelenmiş girişimlerinden başka

bir şey olmadığını, ancak, bunun yürümediğini, dinsel sancağın Birle-

şik Krallıkta son kez olarak XVII. Yüzyılda dalgalandığını, 50 yıl sonra

ise Fransa’da burjuvazinin klasik yeni kavramı olan hukuksal dünya

anlayışının ortaya çıktığını belirtmektedir.

39

Engels, hukuksal dünya anlayışının ilahiyatçı anlayışın dünya-

sallaştırılması olduğunu, dogma veya tanrısal hukukun yerini insan

hukuku, kilisenin yerini ise devletin aldığını ifade etmektedir. Yazar,

kilise onlara onayını veriyor diye önceden kilise ve dogma tarafından

yaratılmış gibi kabul edilen ekonomik ve toplumsal ilişkilerin şimdi

hukuk tarafından kurulmuş ve devlet tarafından yaratılmış kabul edil-

diğini savlamaktadır. Yazar, metaların özellikle avans ve kredi vererek

toplum ölçeğinde ve tam gelişme içinde kolaylaştırılan değişiminin,

karşılıklı sözleşmeye dayanan karmaşık ilişkiler doğurduğunu ve do-

layısıyla ancak topluluk tarafından belirlenebilecek genel düzeydeki

kuralları, diğer deyişle, devlet tarafından saptanan hukuksal normları

39

Bkz. F. Engels, Hukukçular Sosyalizmi in K. Marx ve F. Engels, Din Üzerine (Karl

Marx ve Friedrich Engels’in din konusundaki yazılarından derlenen Sur La religi-

on, Editions sociales, Paris 1968 adlı yapıtından Türkçeye çeviren Kaya Güvenç),

Sol Yayınları, Üçüncü Baskı, Ankara 2002, s. 249-250.