Previous Page  140 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 140 / 405 Next Page
Page Background

139

TBB Dergisi 2017 (131)

Hasan DURSUN

boyunca, biri ya da öbürü açıkça vazgeçmedikçe, iki tarafın da aynı

haklardan yararlanıyor sayıldığını ifade etmektedir. Bundan da öte

Engels, iktisadi koşulların, işçiyi sözüm ona hak eşitliğinin son kırın-

tılarından da vazgeçmeye zorlaması durumunun bile hukukun umu-

runda olmadığını ifade ederek

52

mübadelede işçi bakımından oluşan

zorlayıcı ilişkiye vurgu yapmaktadır.

53

Marksistlerin hukuk bakımından yaptıkları bir başka saptama, hu-

kukun temelde sınıfsal bir olgu niteliği taşımasıdır. Marksistler, bütün

toplumsal olaylardaki gibi hukukun kaynağında da egemen sınıfların

istekleri ve gücüne dayalı olarak baskılar bulunduğunu, güçlü egemen

sınıflar isteklerini belirli kurallar biçiminde ortaya koyduğu zaman, bu

kuralların toplamından oluşan bütünün o egemen sınıfın kendi hu-

kukunu meydana getireceği görüşünü savunmaktadırlar. Marksist-

ler, hukukun sınıfsallığının, hukuku yaratan, ortaya koyan istencin ve

gücün sınıfsallığından ileri geldiğini, belirli bir dönemde ve belirli bir

toplum da hangi sınıf egemense o sınıfın yönetiminin kendi sınıfsal

istekleri ve çıkarları doğrultusunda kendi hukuk düzenini kuracağını,

bunun için yasalar çıkaracağını, hukuksal düzenlemeler yaparak dü-

zen oluşturacaklarını ifade etmektedirler. Marksistler, hukuk düzenini

meydan getiren hukuksal kuralların temeline inildiği zaman toplumda

egemen olan sınıfın çıkarlarını bir anlamda savunduğu, isteklerini ger-

çekleştirmeye çalıştığının görüleceğini, egemen gücün içinde bulundu-

ğu ve temsil ettiği sınıfın istek ve çıkarlarını düzenlemeyen bir hukuk

sisteminin düşünülemeyeceğini, toplumda hangi sınıf egemense onun

hukuk düzeninin geçerli olduğu esasını benimsemişlerdir. Bu görüş

sahipleri, egemen sınıf, toplumsal olaylar veya oluşumlar sonucunda

değişirse hukuk düzeninin de değişeceğini, yeni gelen egemen sını-

fın önceki sınıfın etkisini kaldırarak kendi hukuk düzenini kuracağını,

toplumsal sürecin sürekliliğinde yönetici sınıfın değişmesiyle birlik-

te yeni hukuk dizgelerinin meydan geleceğini, yönetimi eline geçiren

sınıfın özelliklerinin kendileriyle birlikte getirdikleri hukuk düzenine

de yansıdığını, toplum içindeki güçler arasındaki değişmenin, doğal

sonuç olarak hukuksal değişmeye yol açacağını ifade etmektedirler.

54

52

Engels, Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni, s. 86.

53

Engels, evlilik sözleşmesinde de özellikle evlenen yoksul kadın açısından sahte

bir rızanın bulunduğunu belirtmektedir. Bkz. Engels, Ailenin Özel Mülkiyetin ve

Devletin Kökeni, s. 86-88.

54

Çeçen, s. 130-131.