Previous Page  141 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 141 / 405 Next Page
Page Background

140

(Marksist Kuram Açısından) Kapitalist Düzende İdare Hukuku ve Kuramın Görüşlerinin ...

Marksistler, hukukun içinden çıktığı devletin sınıflar arası sava-

şımın ürünü olduğunu ve bu devletin toplumsal üretimden sorumlu

sınıflarca koşullandırılacağını, hukukun, sınıfların ekonomik çıkarları

ile birlikte gelişeceğini belirtmektedirler. Marksistler, hukuk tarafın-

dan korunan toplumun her zaman o an mevcut olan toplum olduğu-

nu, üretimi yöneten sınıfın refahına hizmet etmekle toplumun gönen-

cine hizmet etmiş olunacağını, bu esasın, hukukun bir bütün olarak

toplumsal düzenin çıkarı için egemen sınıfın üyelerinin kişisel çıkarla-

rına karıştığı zaman bile geçerli olduğunu belirtmektedirler.

55

Marksistler, toplumun tüm gereksinimlerinin yasalar kılığında

evrensel egemenliklerini kurabilmek için devlet istencinden süzül-

mek zorunda olduğunu, asıl sorunun nelerin istendiği olduğunu, dev-

let gücünün toplumun değişen gereksinimlerince üretici güçler arası

ilişkilerce ve belirli bir sınıfın üstünlüğünce belirleneceğini, yukarıda

belirtildiği üzere, toplumun yasalara dayanmadığını, tersine yasaların

topluma dayandığını ileri sürerler.

56

3- Marksistlerin Özel Hukuk-Kamu Hukuku Ayrımı

Konusundaki Değerlendirmeleri

Kamu Hukuku-özel hukuk ayrımı konusunda ortaya atılan ölçüt-

ler yetersiz olsa da “pedagojik” (eğitim-öğretim) açısından geleneksel

bir şekilde idare hukuku, kamu hukuku içerisinde veya kamu hukuku

dalları arasında gösterilmektedir.

57

Bununla birlikteMarksistlerin konu

hakkındaki görüşleri özgün bir nitelik taşımaktadır. Bu bağlamda kimi

Marksistler hukukun kamu hukuku-özel hukuk olarak bölümlenebile-

55

Çeçen, s. 131.

56

Çeçen, s. 131-132. Bundan başka Marksistler “adalet” kavramının da sınıfsal bir

nitelik taşıdığı görüşünü savunmaktadırlar. Daha açık bir deyişle Marksistler, bir

toplumda egemen sınıf hangisi ise o sınıfın adalet anlayışının geçerli olduğunu,

egemen sınıfın dışında kalan diğer sınıflar veya toplum kesimlerinin istediği ve

savunduğu adalet anlayışının geçekleşmesinin söz konusu olmadığını, toplumu

yöneten sınıfın adalet anlayışının toplumun yönetilmesini sağlayan yasaların be-

lirleyicisi olduğunu, yasalarla gerçekleşen adaletin temelinde o toplumu yöneten

sınıfın istencinin yattığını, yönetici sınıfın kendi gücünü kullanarak toplumu iste-

diği yönde biçimlendirirken hukuku nasıl araç olarak kullanıyorsa adaleti de bir

amaç veya hedef olarak kendi anladığı biçimde ortaya koyacağını ifade etmekte-

dirler. Bkz. Çeçen, s. 133.

57

Konu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. S. Edis, Medeni Hukuka Giriş ve Başlangıç

Hükümleri, İkinci Bası, AÜHFY No. 473, Ankara 1983, s. 13-22.