

141
TBB Dergisi 2017 (131)
Hasan DURSUN
ceği esasını kabul etmemekte, kimileri ise böyle bir bölümlemeyi kabul
etseler bile gerek kamu hukukunun gerekse özel hukukun kaynağını
ekonomik ve toplumsal ilişkilerin oluşturacağı görüşünü benimsemiş-
lerdir.
Yukarıda belirtildiği üzere günümüze kadar intikal etmeyen Hu-
kuk Felsefesi Kitabı taslağında Marx hukukun akdi hukuk-“akdi olma-
yan” (statü) hukuku şeklinde ikiye bölmüş, akdi hukukun özel hukuka,
akdi olmayan hukukun ise kamu hukukuna karşılık geldiği esasını be-
nimsemiştir. Taslak kitabında Marx özel hukukun dallarını göstermiş
olmasına karşılık kamu hukukunu dallara ayırmamış, bu hukuku tek
bir başlık altında göstermiştir. Bununla birlikte Marx üzerinde durul-
duğu üzere gerek özel hukukun gerekse kamu hukukunun ekonomik
ve toplumsal ilişkilerden doğduğu görüşünü benimsemiştir.
Gerek özel özel hukukun gerekse kamu hukukunun temel olarak
ekonomik ve toplumsal ilişkilerden doğduğu konusunda en ayrıntı-
lı incelemeyi Engels yapmıştır. Engels, devlet ve kamu hukukunun
ekonomik ilişkilerle belirleneceğini, bunların, belirli koşullar altında
bireyler arasında var olan normal ekonomik ilişkileri onaylamaktan
başka bir şey yapmadığını, durumun “medeni” (özel) hukuk açısın-
dan da “evleviyet” (argumentum a fortiori) yoluyla geçerli olduğu-
nu belirtmektedir. Yazar, devletin ve hukukun oluş biçimin çok çeşitli
olabileceğini de ifade etmektedir. Engels bu konuda çeşitli örnekler
vererek, Birleşik Krallıkta ulusal gelişmeye uygun olarak eski feodal
hukuk biçimlerine büyük oranda burjuva içerik vermek, hatta doğru-
dan feodal ismine burjuva bir anlam yakıştırmak suretiyle alıkonuldu-
ğunu savlamaktadır. Yazar, dünyada meta üreticisi bir toplumun ilk
dünya hukuku olan Roma hukukunun basit meta sahipleri arasındaki
bütün belli başlı hukuksal ilişkileri “satıcı-alıcı, alacaklı-borçlu, sözleş-
me, hisse senedi vb.” kıyaslanamayacak kadar hassas işleyişi ile bir-
likte temel alınabileceğini, bunu yaparken de henüz küçük burjuva ve
yarı-feodal bir toplumun yararı için bu hukukun ya adli uygulama yo-
luyla basit olarak bu toplumun düzeyine getirileceğini, kısacası kamu
hukukunun oluşacağını ya da sözde bilgili ve ahlakçı hukukçuların
yardımıyla yeniden elden geçirileceğini ve o toplumsal duruma uygun
düşen, bu koşullarda hukuk açısından bile kötü olacak ayrı bir yasa
haline getirilebileceğini, bunun örneğini Prusya hukukunun oluştur-
duğunu ifade etmektedir. Engels, 1789 yılında yapılan büyük Fransız