

146
(Marksist Kuram Açısından) Kapitalist Düzende İdare Hukuku ve Kuramın Görüşlerinin ...
da bir yükümlülüktür) hukuksal yükümlülüğe dönüşen soyut bir şey
haline geldiğinde, işlev olarak hukukun da hukuk olma niteliğini yiti-
receğini, borcun ödenmesine ilişkin “alacaklının hakkı”nın yalın, anla-
şılır ve doğal iken örneğin parlamentonun bütçeyi oylama hakkının o
derece belirsiz, istikrarsız ve sorunlu olduğunu ifade etmektedir. Ya-
zar, özel hukukta uyuşmazlıkların Ihering’in tanımlamasıyla hukuk-
sal belirtiler düzeyinde tartışılsa da burada kuşku konusu haline gelen
şeyin hukuk biliminin temeli olduğunu, hukuk bilimini toplumbilimi
veya ruhbilime dönüştürme tehlikesi yaratan yöntemsel belirsizlik-
ler ve duraksamaların kaynağının da bu olduğunu belirtmektedir.
Pašukanis, ayrıca, söz konusu yöntemsel belirsizlikler ve duraksama-
ların kamu hukuk alanındaki kavramların istikrasızlığı ve zayıflığının
somut bir göstergesi olduğunu da ifade etmektedir.
64
Buraya kadar görüldüğü üzere Marksistler kapitalist düzende
veya klasik olarak yapılan idare hukuku tanımlarını kabul etmemek-
tedirler. Zira Marksistler kapitalist düzende İdarenin kamu hizmeti
görme işlevini yerine getirmek yerine egemen sınıf olan burjuvazinin
hizmetinde olan bir araç olarak görmektedirler.
65
Marksistlere göre
İdare zengin veya egemen sınıfın hizmetinde bir araç olduğuna göre
acaba idare hukukunun “hukuk” olup olmadığı sorusu sorulabilir. Bu
64
Pašukanis, s. 105-107.
65
Yürütme veya İdare görevlilerinin çoğunluğu emekçi sınıfını oluşturmasına kar-
şın bu sınıf mensuplarının nasıl olup da kapitalist sınıfın hizmetinde olduğu so-
rusu sorulabilir. Marx bu soruyu doğrudan yanıtlamasa da İdarede çalışan kamu
görevlilerinin halktan soyutlanacağı görüşünü savunmaktadır. Daha açık bir
deyişle Marx, yönetici grubun üyelerinin, köy topluluklarından koparılmasını
“Losreissung”, (yabancılaşma) olarak adlandırarak daha önce aristokrat konu-
munda olanların avam halk, kısacası, topluluk içine dönmeleri yönündeki eğilimi
engellediğini ifade etmektedir. Düşünür, yöneticilerle avam halk kitlesi arasın-
daki uçurumun derinleşmesinin, aynı zamanda, akrabalık ilişkilerinde, bu iki
grup arasında köprülerin kurulmasını engelleyecek kadar büyük bir uçurumun
oluşmasında da kendisini gösterdiğini, bu uçurumun, gerçekten, erken devlette
avamdan kimseleri, siyasal erk için yapılan yarışmanın dışında bırakacağını, bu
yoldaki engellerin ancak yeni bir ideoloji geliştiği zaman ortadan kalkacağını sav-
lamaktadır. P. Skalnik, Bir Süreç Olarak Erken Devlet in Erken Devlet (Kuramlar
Veriler Yorumlar) Çeviren Alâeddin Şenel, Derleyenler Henri J.M. Claessen ve
Peter Skalnik, İmge Kitabevi, Ankara 1993, s. 268. İdare bünyesinde çalışan kamu
görevlileri halktan kolaylıkla kopacağına kendileri emekçi sınıfına dâhil olsa bile
kolaylıkla onların kapitalistlerin hizmetine gireceği açıktır. Zira kamu görevlileri-
nin halktan kopmaları onların kolaylıkla sınıf bilinçlerinin kaybolmasına yol açar.