

150
(Marksist Kuram Açısından) Kapitalist Düzende İdare Hukuku ve Kuramın Görüşlerinin ...
serbest rekabetten doğan tekelin, kapitalist rejimin daha yüksek bir
toplumsal ve ekonomik düzene geçişini ifade ettiğini belirtmektedir.
75
Lenin, emperyalizmin şu beş temel özelliği kapsadığını belirt-
mektedir. Bunlar, a- üretimde ve sermayede görülen yoğunlaşma öyle
yüksek bir gelişme derecesine ulaşmıştır ki ekonomik yaşamda kesin
rol oynayan tekelleri yaratmıştır, b- banka sermayesi, sınai sermayeyle
kaynaşmış ve böylelikle “mali-sermaye” temel üzerinde bir mali-oli-
garşi yaratılmıştır, c- sermaye ihracının, meta ihracından ayrı olarak
özel bir önem kazanmıştır, d-dünyayı aralarında bölüşen uluslararası
tekelci kapitalist birlikler kurulmuştur, e- en büyük kapitalist güçlerce
dünyanın toprak bakımından bölüşülmesinin tamamlanmıştır. Yazar,
emperyalizmin; tekellerin ve mali-sermayenin egemenliğinin ortaya
çıktığı, sermaye ihracının birinci planda önem kazandığı; dünyanın
uluslararası tröstler arasında paylaşılmasının başlamış olduğu ve dün-
yadaki bütün toprakların en büyük kapitalist ülkeler arasında bölü-
şülmesinin
76
tamamlanmış bulunduğu bir gelişme aşamasına ulaşmış
kapitalizm olduğunu ifade etmektedir.
77
Lenin, tekelci kapitalizm veya emperyalizmin başlıca dört temel
belirtisinin bulunduğunu ifade etmektedir. Bunlardan ilki, tekel, daha
yüksek bir gelişim aşamasına ulaşmış üretimin yoğunlaşmasından
doğmuştur ki bunun kuramsal temsilcileri; tekelci kapitalist gruplar,
karteller, sendikalar ve tröstlerdir. İkincisi, tekeller, özellikle kartel-
leşmiş kömür ve demir sanayisini içeren ana-sanayi kollarında başlıca
hammadde kaynaklarına el konmasını gerektirmiştir. Üçüncü olarak,
tekellerin bankalardan çıkmış olup önceden mütevazı birer aracı olan
bankalar, günümüzde mali-sermaye tekelini ayakta tutmuşlardır. Son
olarak ise tekeller, sömürgecilik siyasetinden doğmuş, mali sermaye-
nin, sömürge siyasetinin bir sürü “eski” dürtüsüne, hammadde kay-
nakları için, sermaye ihracı için, “nüfuz bölgeleri” bir başka deyişle,
kârlı işlemler, ayrıcalıklar, tekel kârları gibi bölgeleri için, en sonu, ge-
nellikle ekonomik önem taşıyan topraklar için savaşımı da eklemiştir.
78
75
Lenin, s. 132.
76
Büyük güçlü ülkeler tarafından dünyayı paylaşımı konusunda bkz. Lenin, s. 82-
93.
77
Lenin, s. 95-96.
78
Fazla bilgi için bkz. Lenin, s. 132-133.