Previous Page  196 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 196 / 405 Next Page
Page Background

195

TBB Dergisi 2017 (131)

Müzeyyen EROĞLU DURKAL

yetkisi tanınması, toplumun taleplerine, yeni durum ve ilişkilere ve

değişen hayat şartlarına uygunluğu sağlayarak, hayatın akışına ve de-

ğişmesine hukukun ayak uydurmasını ve adaletin gereği gibi tecelli

etmesini sağlayacaktır.

Tam tazmin, istemle bağlı kalınmak koşuluyla, zarar gören lehine

hükmedilen tazminatın, zarar görenin zararının tamamını karşılama-

sıdır. Hâkim, tazminat miktarını belirlerken uğranılan zararı bütün

açılardan değerlendirir. Tazminat, zenginleşmeye yol açmayacak şe-

kilde ama zarar görenin zararını da gerçek anlamda karşılayacak şe-

kilde belirlenmelidir.

32

Aslında tam tazmin ilkesi, daha çok maddi za-

rarların karşılanması açısından önemli bir ilkedir. Manevi zararların

belirlenmesi ve tazmini sonuçta hâkimin takdirindedir. Çekilen fiziki

acıların ya da duyulan üzüntünün parasal değerinin tespiti objektif

olarak mümkün olmadığından, manevi zarar karşılığı hükmedilecek

manevi tazminatı da hâkim takdir edecektir.

33

Diğer taraftan idari yargıda manevi tazminat miktarı belirle-

nirken

“istemle bağlılık”

kuralı geçerlidir. İdari Yargılama Usulü

Kanunu’nun 3/d maddesinde “...tam yargı davalarında uyuşmazlık

konusu miktar”ın da dava dilekçesinde gösterilmesi gerektiği belirtil-

miştir. Bu hüküm uyarınca tazminat talebinde bulunan kişi, talep etti-

ği tazminat miktarını dilekçesinde belirtmek zorundadır. Her ne kadar

Turhan Kitabevi, Ankara, Kasım 2006, s. 810; “Takdir edilecek miktar, mevcut hal-

de elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan

kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Ka-

rarının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel

hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden

hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar

yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.” Yargıtay

4.HD,

23.06.2005, E: 2004/10352, K: 2005/6946, Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları.

32

Danıştay 10.D., 29.01.2007, E: 2004/7285, K: 2007/212, Meşe İçtihat ve Mevzuat

Bankası

CD.si;

“Öte yandan manevi tazminat belirlenirken de bir yandan ilgili-

lerin sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak olay nedeniyle duyduğu ma-

nevi acının kısmen giderilmesini ifade edecek, ancak ilgilinin zenginleşmesine

yol açmayacak; buna karşın da idarenin eyleminin hukuka aykırılığının ağırlığını

ortaya koyacak ve hukuka aykırılığı özendirmeyecek bir miktarın belirlenmesi ge-

rekmektedir.” Danıştay 10.D., 07.11.1996, E: 1995/4814, K: 1996/7156, Kanunum

Mevzuat-İçtihat Bilgi Bankası.

33

Atay- Odabaşı- Gökcan, s. 166- 167; “Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde

edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar ol-

malıdır.” Yargıtay

4.HD

, 15.04.2002, E: 2002/370, K: 2002/4811; Yargıtay

4.HD

,

14.07.2005, E: 2005/8457, K: 2005/8257 (Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları).