

198
Tam Yargı Davalarında Manevi Tazminat
lar arasında ayırım yapmakta ve genel olarak manevi zararlar için faiz
yürütülmesine gerek olmadığına karar vermektedir.
38
Oysa maddi tazminat taleplerinde faize hükmedilirken dayanılan
nedenlerin manevi tazminat taleplerinde de geçerli olması gerekir.
39
Nitekim hem Danıştay hem de AYİM tarafından bu yönde verilmiş
kararlar da mevcuttur.
40
Danıştay daha önceki yıllarda vermiş olduğu kararlarında, mane-
vi tazminatın belli bir zarar karşılığı olmayıp, olay nedeniyle duyulan
üzüntünün kısmen giderilmesi amacı taşıdığı için, niteliği gereği, ma-
nevi tazminata faiz yürütülemeyeceğine hükmetmekteydi.
41
Yüksek
Mahkemenin son yıllarda vermiş olduğu çoğu kararlarında manevi
tazminata da faiz yürütülmesine karar verdiği görülmektedir. Bu ge-
lişme, yerinde olmakla birlikte, manevi tazminatta faize hükmetme-
diği kararları da mevcut olduğu için, manevi tazminat taleplerinde
38
Danıştay 10.D., 10.04.1992, E: 1990/3954, K: 1992/1362; Danıştay 5.D., 23.02.1993,
E: 1990/470, K: 1993/786 (Kanunum Mevzuat-İçtihat Bilgi Bankası); 2009 tarih-
li bir kararında da Danıştay, Ankara 10. İdare Mahkemesi tarafından verilen ve
manevi tazminata faiz uygulamadığı kararını onamıştır (Danıştay İdari Dava Da-
ireleri Kurulu, 24.12.2009, E: 2006/3106, K: 2009/3385, Kanunum Mevzuat-İçtihat
Bilgi Bankası).
39
Gözübüyük- Tan, s. 815- 818.
40
“Mahkeme kararının hükmedilen manevi tazminata yasal faiz yürütülmesi iste-
minin reddine ilişkin kısmına gelince; Manevi tazminat, patrimuanda meydana
gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı olmayıp, manevi tatmin
aracıdır. Başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı, mane-
vi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu hale getirmektedir. Manevi
tazminata hükmedilmesi için kişinin fizik yapısını zedeleyen, yaşama ve kazan-
ma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi ve idare-
nin hukuka aykırı bir işlem veya eylemi sonucunda ağır bir elem ve üzüntünün
duyulmuş olması veya şeref ve haysiyetinin rencide edilmiş bulunması gerekir.
Manevi zararın tazminine hükmedilirken ilgililerin sosyal ve ekonomik durumu
dikkate alınarak olay nedeniyle duyduğu elem ve ızdırabın kısmen giderilmesini
ifade edecek, idarenin hukuka aykırılığının ağırlığını ortaya koyacak ve hukuka
aykırılığı özendirmeyecek bir miktarın belirlenmesi gerekmektedir. Manevi
tazminatın yukarıda belirtilen özellikleri dikkate alındığında manevi zararın
telafisi için hükmedilecek miktara idareye başvuru tarihinden itibaren 3095 sayılı
Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca faiz yürütülmesini
gerekli kılmaktadır.” Danıştay 10.D., 25.03.2003, E: 2002/4177, K: 2003/1089, Akip
Açıklamalı Kanun ve İçtihat Programı.
41
Danıştay 10.D., 04.10.1995, E: 1994/6566, K: 1995/6344, Nakleden: Bal- Şahin-
Karabulut, s. 84; Danıştay 10.D., 11.03.1998, E: 1996/9720, K: 1998/1097, Nakle-
den: Bal- Şahin- Karabulut, s. 118; Danıştay 10.D., 06.12.2000, E: 2000/2926, K:
2000/6227, Nakleden: Bal- Şahin- Karabulut, s. 148; Danıştay 10.D., 13.02.2001, E:
1998/3789, K: 2001/487, Nakleden: Bal- Şahin- Karabulut, s. 322.