Previous Page  197 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 197 / 405 Next Page
Page Background

196

Tam Yargı Davalarında Manevi Tazminat

manevi zararın tazmini hakimin takdirinde olsa da hakim bu yetkisini

kullanırken tarafların talep ettiği miktarla bağlıdır. Talep edilen mik-

tarın üzerinde tazminata hükmedemez.

2013 yılına kadar davacı, dava dilekçesinde belirttiği miktar ile

bağlı olup, miktarı değiştirememekteydi. Bu açıdan da dava konu-

su miktarın dava açılırken belirlenmesi oldukça önem arz ediyordu.

11.04.2013 tarih ve 6459 sayılı Kanunun 4. maddesiyle İdarî Yargıla-

ma Usulü Kanunu’nun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen

ek cümle ile tam yargı davalarında dilekçede belirtilen miktarın, nihaî

karar verilinceye kadar harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus

olmak üzere artırılabileceği hükmü getirilmiştir. Söz konusu hüküm

bu konuda yaşanan sıkıntıları bir nebze de olsa azaltmakla birlikte

ortadan kaldıramamıştır. Zira hukuk yargılamasında kabul edildiği

gibi idari yargıda manevi tazminat davalarında da davacının talep

sonucu tam olarak belirlemesi her olayda mümkün değildir. Davaya

ilişkin belge ve bilgilerin idarenin elinde olduğu durumlarda, davacı

bu belge ve bilgilere dava açmadan önce ulaşamamışsa, net bir talepte

bulunması kendisinden beklenemeyecektir. Yine dava açıldığı sırada

hukuka aykırı durumun devam ettiği hallerde, davacının dilekçe-

sinde net bir talepte bulunması söz konusu olamayacaktır. Öğretide

dava açıldığı sırada zararın tam olarak belirlenmesinin mümkün ol-

madığı durumlarda, uyuşmazlık konusu miktarın dava dilekçesinde

gösterilmeden dava açılabileceği,

34

dilekçede gösterilen miktarı aşan

ek zararlar için yeni bir tam yargı davası açılabileceği

35

ya da özel hu-

34

Gözler,

1367; Ramazan Çağlayan, İdari Yargılama Hukuku, 3. Baskı, Seçkin Ya-

yıncılık, Ankara 2013, s. 194; “…İdari Yargılama Usulü Kanununun 3/d madde-

sinde yer alan «tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın dava dilek-

çesinde gösterileceği» yolundaki hükmün, ancak bunun mümkün olduğu, yani

zarar miktarının hesaplanabileceği durumlar için uygulama alanı bulunduğu,

kamu görevlilerini ilgilendiren mevzuat dolayısıyla zararın tespit edilememesi

nedeniyle uyuşmazlık konusu miktarın dilekçede gösterilmemiş olmasının iptal

ve tam yargı davalarının birlikte açılmasını engellemeyeceği, dolayısıyla zarar

miktarının tespitinin mümkün olmadığı hallerde dava dilekçesinde uyuşmaz-

lık konusu miktar gösterilmeden tam yargı davası açılabileceği görüşüne daya-

nan Beşinci ve İkinci Mürettep Daire kararları doğrultusunda birleştirilmesine

29.12.1983 tarihinde oy- çokluğuyla karar verildi” Danıştay İçtihadı Birleştirme

Kurulu, 29.12.1983, E: 1983/1, K: 1983/10, Resmî Gazete, 20.06.1984, S: 18437, Ka-

nunum Mevzuat- İçtihat Bilgi Bankası.

35

Turgut Tan, İdare Hukuku, Turhan Kitabevi, Ankara 2011, s. 946.