Previous Page  253 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 253 / 405 Next Page
Page Background

252

Türk Hukukunda Tüketici Uyuşmazlıklarının Tahkime Elverişliliği

sunda aynı tanımdan yola çıktıklarından bahsedilmişti. Her iki Kanun

da, “iki tarafın iradelerine tâbi olmayan”, başka bir deyişle tarafların

üzerinde serbestçe tasarruf edemediği uyuşmazlıkların tahkime elve-

rişli olmadığını hükme bağlamıştır. Öğretide bir görüş ve bu konuda

yerleşik bir içtihada sahip Yargıtay, “iki tarafın iradelerine tâbi olma-

yan” uyuşmazlıklar tanımıyla kamu düzenine ilişkin uyuşmazlıkların

kastedildiğini, bu sebeple kamu düzenini ilgilendiren tüketici uyuş-

mazlıklarının tahkime elverişli olmadığını kabul etmektedir.

48

Bu gö-

rüşün arkasındaki temel dayanakların başında, TKHK’nin amacının

düzenlendiği 1. maddede yer alan “

Bu Kanunun amacı;

kamu yararına

uygun olarak

tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını

koruyucu…önlemleri almak...” ifadesi gelmektedir.

49

İhtiyari tahkim yolunun tüketici uyuşmazlıklarında kapalı olma-

sının gerçekten de her ihtimalde tüketici lehine olup olmadığı sorusu-

na geçmeden önce, kanun koyucunun tahkime elverişlilik hususun-

da benimsediği açık ifade olan “iki tarafın iradelerine tâbi olmayan”

uyuşmazlıklar kategorisinin “kamu düzenini ilgilendiren uyuşmaz-

lıklar” ifadesiyle genişletilmesinin ne kadar isabetli olduğu sorgulan-

malıdır.

İki tarafın iradesine tâbi olmayan, başka bir deyişle tarafların ser-

best tasarrufunda olmayan uyuşmazlıklar esasen davanın kabulünün

mümkün olmadığı, tarafların üzerinde sulh olamayacağı ve kamu dü-

zenini en yakından ilgilendiren uyuşmazlıklardır. Örneğin babalık da-

vası ya da evliliğin butlanı gibi aile hukuku uyuşmazlıkları veya ceza

hukuku uyuşmazlıkları, tarafların iradesine tâbi olmayan uyuşmazlık-

lar olarak karşımıza çıkmaktadır; bu yüzden bu uyuşmazlıklar HMK

ve MTK’da yer alan kriteri sağlamadığı için tahkime elverişli değildir.

48

Bkz. Tek, s. 138; Yargıtay 13. HD. 2008/6195 K. 2008/12026 T. 20.10.2008. Yargıtay

bu kararında şu ifadelere yer vermiştir: “Tüketicinin korunmasını amaçlayan 4077

sayılı Kanun’un kamu düzeni ile ilgili özel bir kanun olması, bu yasanın 22. mad-

desi ile tüketici sorunları hakem heyeti olarak bir hakem heyeti oluşturulmasın-

dan, yasa koyucunun böylece zımnen özel tahkim yolunu kapadığı, 23.mad-

desindeki bu kanunun uygulaması ile ilgili her türlü ihtilafların tüketici mahkem-

elerinde görüleceği şeklindeki hükmünden, görevli mahkemenin yasa ile açıkça

belirlendiği ve bu kanunun uygulanmasından çıkan ihtilafların mutlaka tüketici

mahkemelerinde veya miktara göre tüketici hakem heyetlerinde bakılması gerek-

tiği, tahkim yolu ile özel hakemler önünde görülemeyeceğinin kabulü gerekir.”

49

Bkz. Tek, s. 138; Özmumcu, s. 834.