Previous Page  152 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 152 / 417 Next Page
Page Background

151

TBB Dergisi 2017 (132)

Alihan AYDIN

Poliçe/bono/çeki zayi ettiği iddiasında bulunan ancak senedin ki-

min elinde olduğunu bilmeyen kişinin ileri süreceği iptal talebi (yani

“III-Poliçeyi eline geçirenin bilinmemesi”

alt başlıklı TK m. 759 vd..nda

düzenlenen olasılık) çekişmesiz yargıya tâbi bir iştir; dolayısıyla bu

davada zaten “davalı” yoktur.

8

Poliçe/bono/çekin kimin elinde bulunduğunun bilindiği olasılık-

ta ise (TK m. 758/I ve 763’te düzenlenen olasılık) senet rızası dışında

elinden çıkan kişi doğal olarak iade talebini senet elinde olan kişiye

yöneltecektir; dolayısıyla poliçe/bono/çekte düzenleyenin ve poliçe/

çekte muhatabın -bu sıfatları nedeniyle-

9

söz konusu talebin tarafı ol-

maları, yani davalı konumunda yer alabilmeleri gene düşünülemez.

Şu var ki ödemeden men kararı sonrası ister çekin elinde bulun-

duğu kişi bilinmediğinden çekişmesiz yargıya tâbi iptal istemi (uygu-

lamadaki adıyla iptal davası) ileri sürülsün, isterse çekin elinde bulun-

duğu kişi bilindiğinden çekişmeli yargıya tâbi bir dava (iade davası)

açılsın, “ödemeden men” talebinin değerlendirileceği yargılama her

hâlukârda davalı gösterilmeksizin yürütülür. Şöyle ki: İhtiyati ted-

birlerin temel özelliklerinden biri ihtiyati tedbir ile asıl dava arasında

sıkı ilişki bulunması ve bunun neticesi olarak tedbir yargılamasının

tarafları ile asıl davanın taraflarının aynı olmasıdır.

10

Ne var ki TK m.

757’de “önleyici önlemler”

11

altında düzenlenen “ödemen men” kuru-

mu teknik anlamda “ihtiyati tedbir” olmadığı gibi

12

kanun, çekin elin-

8

Nitekim buna uygun olarak “çekişmesiz yargı işleri”nin düzenlendiği HMK m.

382/2’de, “e) Ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” bendi altındaki 6. alt

bentte “Kıymetli evrakın iptali” de sayılmaktadır.

9

Bu sıfatları (“düzenleyen” veya “muhatap”) nedeniyle diyoruz; çünkü davanın

anılan kişilere senedi haksız şekilde elde ettiği gerekçesiyle yöneltilmesi ve bu

sıfatla davalı konumunda bulunmaları bambaşka bir husustur.

10

Bkz. Evrim Erişir, Geçici Hukukî Korumanın Temelleri ve İhtiyatî Tedbir Türleri,

İstanbul 2013, s. 160.

11

6762 sayılı TK’daki muadil hükümm. 669’un kenar başlığı ise “önleyici tebdirler”-

di.

12

Bkz. Ejder Yılmaz, Geçici Hukuki Himaye Tedbirleri, C. I, Ankara 2010, s. 745;

Erişir, a.g.e., s. 161, dpn. 85; Ahmet Sezer, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptal

Davası, 3. Baskı, Ankara 2013, s. 100.

Bununla birlikte bkz. ve karş. TK’da öngörülen “önleyici önlemler/tedbirlerin”

HMK’da düzenlenen ihtiyati tedbirlerden farklı olan yanları bulunduğuna işa-

ret etmekle birlikte önleyici önlemlerin bir çeşit ihtiyati tedbir olduğundan söz