Previous Page  160 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 160 / 417 Next Page
Page Background

159

TBB Dergisi 2017 (132)

Alihan AYDIN

sa) takip masrafları, vekâlet ücreti, gecikme faizi vb. ödemek zorunda

kalmaktadır. Nihai olarak tüm bu bedelleri ödemek zorunda kalan

düzenleyen, TK m. 757 kapsamında çekin ödenmesini engelleyen kişi

olmadığına göre her hâlde uğradığı zararı (çek bedeli dışında fazla-

dan ödenen kısmı) haklı olarak rücuen tahsil etmek isteyecektir. Peki,

kimden ve hangi hukuki gerekçeyle? Çek elinden rızası hilâfına çıktı-

ğı iddiasıyla mahkemeye başvuran kişiden mi ve bu kişinin salt iptal

prosedürüne başvurmasının BK m. 49 uyarınca kendisi (düzenleyen)

aleyhine haksız fiil sayılacağını iddia ederek mi? Hâlbuki çeki zayi et-

tiği iddiasında olan kişi TK m. 757 uyarınca mahkemeden ödemeden

men kararı alıp iptal prosedürünü başlatmakla sadece kanunun ken-

disine tanıdığı makul bir hakkı kullanmıştır, o kadar. Yasal bir hakkın

kullanılması kuşkusuz tek başına bir haksız fiil sayılmaz. Eğer çek elin-

den rızası dışında çıkan kişi bir iptal talebinde bulunamayacak idiyse

o zaman TK m. 757 vd.ndaki hükümler hangi menfaati korumak için

getirilmiştir? Öyle ki çek elinden rızası dışında çıktığı iddiasındaki kişi

esasen TK m. 758 ve 763 gereğince çek eline geçen kişiye karşı bir iade

davası açsa ve bu dava reddedilmiş olsa da bu husus dava hakkının

kötüye kullanıldığı anlamına gelmez; bir davadaki talebin mahkeme-

yi ikna edici şekilde ispatlanamamış olması nedeniyle reddi otomatik

şekilde dava açanın kötüniyetli sayılmasını sağlamaz. Örneğin emre

veya hamiline yazılı bir çek, hamilin elinden rızası dışında çıkmış olsa,

ardından kötüniyetli bir kimse bu çeki ele geçirip üçüncü kişilere dev-

retse, çeki kötüniyetli kişiden iktisap eden iyiniyetli sonraki müktesip-

lerin bu iktisabı korunur (TK m. 792). Bu olasılıkta çeki iktisap eden

kişi senedi iade etmekten her hâlde haklı olarak kaçınacaktır, oysa çek

elinden rızası dışında çıktığı iddiasında bulunan kişi de iyiniyetlidir;

kanun iki iyiniyetliden birine üstünlük tanımaktadır/tanımak zorun-

dadır. Dolayısıyla bu örnekte iptal prosedürüne başvuran kişinin hiç-

bir şekilde dava hakkını kötüye kullandığından, eş deyişle haksız fiil

işlediğinden söz edilemez.

Düzenleyen uğradığı zararı iptal isteminde bulunandan talep ede-

meyecekse kimden talep edecektir; çeki arada kötüniyetli olarak eline

geçiren ve devreden kişiden mi? Düzenleyene çeki eline geçiren kötü

niyetli kişiyi takip etme külfeti getirecek böyle bir mecburiyetin yasal

dayanağı ne olacaktır? Hiç kuşku yok ki kanunun düzenlemesine göre