Previous Page  189 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 189 / 417 Next Page
Page Background

188

Türk Aile Hukukunda Toplumsal Cinsiyet Rolleri

getirmelerini beklemektedir. Ancak beklenen biçimde davranırlarsa

kabul görecekleri, kadına ve erkeğe ayrı ayrı araçlarla ve toplumsal ve

özel yaşamın her alanında bildirilmektedir. Bu şekilde oluşan toplum-

sal cinsiyet rolleri, kadınları ve erkekleri verili kalıplar içerisine yerleş-

tirmekte ve bu kalıpların dışına çıkan kadın ya da erkek bireye şiddet

dâhil farklı yaptırımlar uygulanarak, erkek egemen sistemin devamı

sağlanmaktadır.

Erkek egemen toplumların, erkekleri erkeksi düşünmek ve dav-

ranmak, kadınları da kadınsı düşünmek ve davranmak üzere eğittiği

ve bu sınırların dışına çıkanları cezalandırdığı tarihsel olarak bilinen

bir gerçeklik olmakla birlikte, bu kurallara uyan kadın ve erkeklerin

eşit şekilde ödüllendirilmediği de başka bir gerçekliktir. Tarihin eski

zamanlarından beri erkeksi kabul edilen özellikler, kadınsı kabul edi-

lenlerden daha fazla ödüllendirilmiş ve toplumun kadınsı ideallerini

gerçekleştirenler, erkeksi idealini gerçekleştirenlerden daha azıyla ye-

tinmiştir.

11

Kadınlık ve erkekliğe ilişkin yaygın inançlar ve değerler erkek

egemen sistemin somut ilişkiler içinde nasıl göründüğünün, nasıl üre-

tildiğinin ve nasıl yeniden üretildiğinin anlaşılması için ipuçları su-

nar.

12

Kadınsı ve erkeksi olarak ayrışmış toplumsal değerler içerisinde,

erkeksi olanlar daha değerli görülür. Toplumsal olgular da “eril” ve

“dişil” anlamlara sahiptir. Cinsiyet eşitsizlikleriyle diğer toplumsal

eşitsizlikler birbiriyle bağlantılıdır. Akıl, rasyonel düşünme becerisi,

rekabeti göze alma ve doğru karar alma yeteneği gibi özellikler mo-

dern toplumların

eril değerleridir

ve bu değerlere diğer toplumsal de-

ğerlere göre üstünlük ve ayrıcalık atfedilir. Diğer taraftan duygusallık,

merhamet, başkaları için fedakârlık yapmak, uyumlu ve itaatkâr ol-

mak gibi davranışlar

dişil değerlerdir

ve modern toplumsal ilişkilerde

bu tür davranışlar yaygın olarak insanın güçlü ve başarılı olmasını

sağlamada gerekli ve arzulanan davranışlar değildir. Bu sebeple

dişil

değerler

ancak özel yaşamda, aile ve çocuklarla ilişkilerde, cinsellik ve

dostluk ilişkilerinde geçerlidir. Bu değer farklılıklarının cinsiyet fark-

larıyla bağlantılı olduğu da görülmelidir; dişil değerler kadınların, eril

değerler erkeklerin sahip oldukları özelliklerdir. Bütün bunlar, gün-

11

Harari, s.159-165.

12

Bora-Üstün, Sıcak Aile Ortamı, s. 42.