

196
Türk Aile Hukukunda Toplumsal Cinsiyet Rolleri
yade, ailenin ve kadının korunması temeline dayandırılmış olmasıyla
eleştiriye açıktır.
TMK’nın 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra,
eşler arasında yasal mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi
olduğu kabul edilmiş ve eşlere Kanun’da belirlenen diğer mal rejim-
lerinden birini seçme hakkı da tanınmıştır (TMK m.202). Edinilmiş
mallar yanında eşlerin kişisel mallarının da olduğunu kabul eden bu
rejim, kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallar arasında olduğu-
nu, Anayasa’ya aykırılığı iddia edilen hükümle kabul etmiştir. Yasal
mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejiminin kabul edilme-
si, öncelikle eşler arasındaki eşitlik temeline dayalı bir hukuki reji-
min oluşturulmasına sunduğu katkı sebebiyle önemliyken, Anayasa
Mahkemesi’nin gerekçesinde bu hususa hiç değinilmemiştir. Anayasa
Mahkemesi, iptali istenen hükmün mülkiyet hakkına bir müdahale
oluşturduğunu kabul etmiş ve değerlendirilmesi gerekenin, bu müda-
halenin meşru amaçlara dayanıp dayanmadığının, söz konusu kısıtla-
manın demokratik toplum düzeninin gerekleriyle ölçülülük ilkesine
uygun olup olmadığının tespiti olduğunu belirtmiştir.
30
Yaptığı değer-
lendirme sonunda, mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin meşru bir
amaca dayanmadığının söylenemeyeceği sonucuna varmış ve Kanun
hükmünün
“ … kişisel malların evlilik birliği içinde edinilen gelirlerinin or-
tak paylaşımını öngörerek ailenin özellikle kadınların korunmasını sağlamak
için kamu yararı amacıyla çıkarıldığının açık …”
31
olduğunu belirleterek,
meşru amacı ailenin özellikle kadınların korunması olarak ifade etmiş-
tir. Kadını ve onun ayrı düşünülemediği aileyi koruma güdüsü yerine,
kişisel malların gelirlerinin de edinilmiş mal sayılmasında, evlilik sü-
resince eşin, bu malın gelir getirmesi için emek harcayacağı, bu eş kişi-
sel malına emek ve zaman harcarken, diğer eşin de eve ya da edinilmiş
mala emek harcayacağı görüşüne
32
dayanmış olmasının, geleneksel
toplumsal cinsiyet rollerinden uzaklaşılmasına sunacağı katkı açıktır.
Oysa Anayasa Mahkemesi bu yolu tercih etmemiştir.
Anayasa’ya uygunluk denetiminde, Anayasa Mahkemesi’nin top-
lumsal cinsiyet karşısındaki tutumunun; ceza hukuku normları söz
30
Anayasa Mahkemesi Kararı, 14.12.2016 tarih, 2016/36 E.-2016/187 K., par. 22.
31
Anayasa Mahkemesi Kararı, 14.12.2016 tarih, 2016/36 E.-2016/187 K., par. 24.
32
Bu görüş için bkz. Ahmet M. Kılıçoğlu, Medenî Kanun’umuzun Aile - Miras ve
Eşya Hukuku’nda Getirdiği Yenilikler, B.3, Ankara 2014, s.208.