

236
Türkiye’de Rekabet Mahkemelerinin Kurulması Çok Mu Uzak Bir İhtimal?
le birlikte RK kararlarına karşı itiraz, doğrudan Danıştay’a değil, ilk
derece idare mahkemelerine, yani Rekabet Kurumu’nun merkezinin
bulunduğu Ankara İdare Mahkemelerine yapılır hale gelmiştir.
20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren Ankara İdare Mahkemeleri-
nin verdiği kararlara karşı kararın usule ve esasa aykırı olduğu ge-
rekçesiyle hukuki yararı bulunan kişi tarafından, RK kararına konu
olan miktar veya değerin (yani RK’nın verdiği idari para cezası tuta-
rının) 2017 yılı için
5.000 TL
’yi aşması koşuluyla, Ankara Bölge İdare
Mahkemesi’nde (7. Daire) istinaf; yine 2017 yılı için
120.000 TL
’yi aş-
ması koşuluyla da Danıştay’da (13. Daire) temyiz kanun yoluna baş-
vurulabilmektedir (2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu m. 45(1)
ve m. 46(1)-(b)). Kanun yoluna başvuru yalnızca idari para cezası ka-
rarlarıyla sınırlı olmayıp, bu bağlamda RK’nın herhangi bir idari para
cezası vermediği kararlar
9
açısından da yukarıda belirtilen parasal sı-
nırlara tabi olmaksızın her iki kanun yoluna başvurulabilir.
B. Adli Yargıda Görülen Rekabet Davaları
Rekabet hukukundan doğan davalar sadece idari yargıda görül-
memektedir; adli yargı bünyesinde de rekabet hukukuna ilişkin da-
valar incelenip karara bağlanmaktadır. “
Rekabetin Sınırlanmasının Özel
9
RK’nın bir ihlal tespiti yapmadığı ve soruşturma açmadan dosyayı kapattığı
kararlarının hüküm kısmında farklı ibarelerin kullanıldığı gözlemlenmektedir.
Örneğin RK; 23.03.2016 tarih ve 16-11/172-77 sayılı Fındık Üreticileri kararında
“soruşturma açılmamasına”; 22.10.2014 tarih ve 14-42/761-337 sayılı AYEDAŞ
kararında “şikâyetin reddi ile soruşturma açılmamasına”; 03.01.2008 tarih ve 08-
01/6-5 sayılı Amadeus kararında “soruşturma açılmasına gerek bulunmadığına”;
17.03.2011 tarih ve 11-16/287-92 sayılı Algida kararında “soruşturma açılmasına
gerek olmadığına, şikâyetin reddine”; 04.02.2009 tarih ve 09-04/93-33 sayılı Gitti-
gidiyor.comkararında “4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçe-
vesinde herhangi bir işlem yapılmasına gerek bulunmadığına” ve 16.12.2015 tarih
ve 15-44/740-267 sayılı Batı-Güneydoğu Avrupa Demiryolu kararında “dosya ko-
nusu iddiaların 4054 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceğine” karar
vermiştir. Her ne kadar tercih edilen ibareler farklı olsa da sonuç değişmemekte-
dir: RK soruşturma açmadan, ön araştırma kararıyla ilgili dosyayı kapatmış ol-
maktadır. Ancak RK’nın soruşturma açtığı bazı kararlarında da ihlal bulunmadığı
sonucuna ulaşıldığı görülmektedir. Örneğin 06.12.2012 tarih ve 12-62/1633-598
sayılı Kale Kilit kararı ile 18.02.2016 tarih ve 16-05/118-53 sayılı Nuh Çimento
kararlarında
RK, soruşturma sonucunda ilgili teşebbüslere “idari para cezası uy-
gulanmasına gerek olmadığına” karar vermiştir. Özetle RK’nın bu türden karar-
larına karşı, herhangi bir parasal sınıra tabi olmaksızın, istinaf ve temyiz kanun
yollarına başvurulabilir.