

237
TBB Dergisi 2017 (132)
Ahmet Fatih ÖZKAN
Hukuk Alanındaki Sonuçları
” başlıklı 5. bölümünde 4054 sayılı Kanun,
rekabet ihlallerinden zarar gören kişilere uğradıkları zararı zarar ve-
renlerden tazmin edebilmelerine yönelik olarak tazminat davası açma
hakkı tanımıştır (m. 57-58).
10
Kanunda RK kararlarının iptaline ilişkin
davalar için açıkça idari yargı mahkemelerine işaret edilmiş olsa da
(m.55), tazminat davalarına ilişkin görevli mahkeme(ler) konusunda
sessiz kalınmıştır. Konuya ilişkin olarak yalnızca 4054 sayılı Kanun’un
58. maddesinin madde gerekçesinde tazminat davalarının “özel hu-
kuk hükümleri çerçevesinde” görüleceği ifade edilmiştir.
Her ne kadar 4054 sayılı Kanun’da tazminat davalarının açılaca-
ğı mahkeme belirtilmemiş olsa da, Türk yargı örgütü dâhilinde bu
davalar, iptal davalarının görüldüğü idari yargıda değil, adli yargı
bünyesinde görülmektedir. İdari yargıda olduğu gibi, adli yargı ilk
derece mahkemelerinin kararlarına karşı da kanun yoluna başvuru
mümkündür. 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
adli yargı mahkemelerinin kararlarına karşı tazminat davasına konu
olan miktar veya değerin (tazminat tutarının) 2017 yılı için
3.110 TL
’yi
aşması durumunda yetkili Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf; yine
2017 yılı için
41.530 TL
’yi aşması koşuluyla da Yargıtay’da temyiz yo-
luna başvurulabilecektir (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
(HMK) m. 341(2) ve m. 362(1)(a)).
İdari yargıda RK kararlarına karşı açılan iptal davaları yalnızca
belli bir mahkemede, idare mahkemelerinde, görülmekteyken, adli
yargı mahkemeleri açısından aynı durum söz konusu değildir. Başka
bir deyişle, rekabet ihlalinden doğan tazminat davaları, her hâlükârda
adli yargı çatısı altında olmakla birlikte, davanın taraflarına göre farklı
mahkemelerde veya yargı işlevini haiz heyetlerde görülmektedir. 4054
sayılı Kanun’da kimlerin tazminat davası açabileceği açıkça düzen-
10
4054 sayılı Kanun’un 57. maddesi uyarınca “[h]er kim bu Kanuna aykırı olan
eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa
yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu kötüye kulla-
nırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur...” Yine aynı
kanunun 58. maddesinde de “...Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşeb-
büsler, bütün zararların tazminini
rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüsler-
den talep edebilir” hükmü yer almaktadır. Her ikisinin de rekabet hukukundan
doğmasına karşın iptal davaları, RK’nın kararlarının hukuki geçerliliğini etkile-
yebilecek nitelikte hüküm ve sonuç doğurmaktayken, tazminat davaları yalnızca
rekabet ihlalinden zarar gören kişilerin bu zararlarını zarar verenlerden tazmin
etmelerine yöneliktir.