Previous Page  176 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 176 / 685 Next Page
Page Background

175

TBB Dergisi 2017 (133)

Dilşad Çiğdem SEVER

Duran’ın isabetli biçimde ifade ettiği kusur karinesinin

28

göstergesi de

olabilecektir. Yine bu ifadenin kendisi zarar ile idare/kamu hizmeti

arasındaki bağlantıyı işaret etmekte ve bir illiyet bağını ortaya çıkar-

maktadır. Onar da içtimai hasar olarak ifade ettiği bu durumu “idarî

faaliyet ile zarar arasındaki illiyet rabıtası gibi daha dar ve teknik bir

hukukî esasa değil, hukukî müsavat, hakkaniyet ve nesafet gibi daha

geniş hakkaniyet esaslarına istinat ettirilir” biçiminde açıklamaktadır.

29

Sosyal risk ilkesinin uygulanabileceği alanlarda zararı doğuran ey-

lem aktif olarak idarenin değil, üçüncü kişilerin eylemidir. Bu ilkenin

uygulanabilmesinin bir diğer koşulu da idarenin bu zararı önlemek

konusundaki pozitif yükümlülüklerini ihlal ettiğine, yani bu zararı

önleyebilecekken önlemediğine ilişkin herhangi bir kanıt bulunma-

masıdır. Zaten bu tür bir ihmalî eylemin varlığı durumunda hizmet

kusuruna dayalı sorumluluğa gidilmesi gerekecektir.

Sosyal risk ilkesinin bir diğer özelliği de idarenin sorumluluğu-

nun dayanağı olan eylemin ve ortaya çıkan zararın herhangi bir suçtan

farklılaşan niteliğidir. Danıştay bu durumu şu şekilde ifade etmekte-

dir:

“Sosyal risk ilkesi ile toplumun içinde bulunduğu koşullardan

kaynaklanan, idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle birlikte,

yürütülen kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmayan, toplumsal ni-

telikli riskin gerçekleşmesi sonucu oluşan, salt toplumun bireyi olun-

ması nedeniyle uğranılan özel ve olağandışı zararların da topluma pay

edilerek giderilmesi amaçlanmıştır. Genel bir ifade ile “terör olayları”

olarak nitelenen eylemlerin, Devlete yönelik olduğu, Anayasal düzeni

yıkmayı amaçladığı, bu tür olaylarda zarar gören kişi ve kuruluşlara

karşı kişisel husumetten kaynaklanmadığı bilinmekte ve gözlenmek-

tedir. Sözü edilen olaylar nedeniyle zarara uğrayan kişiler, kendi ku-

sur ve eylemleri sonucu değil, toplumun bir bireyi olmaları nedeniyle

zarar görmektedirler. Belirtilen şekilde ortaya çıkan zararların ise, özel

ve olağandışı nitelikleri dikkate alınıp, terör olaylarını önlemekle yü-

28

Duran, Türkiye İdaresinin

...,

s. 40-46. Duran’a göre bu durumda idarenin kusur-

suz olduğunu ispat etmesi gerekecektir; mahkeme kararlarında bulunmasa da

mahkeme kararlarının uygulanmaması durumunda tazminat davası açılabilece-

ğine ilişkin hüküm de bu karinenin bir örneği olarak anlaşılabilir.

29

Onar, İdare Hukukunun

...

, s. 1744.