

180
Terörle Bağlantılı Zararlardan Dolayı İdarenin Sorumluluğu
sosyal risk ilkesiyle sınırlı olarak yorumlamasıdır. Sosyal riskin tanım-
lanmasında da toplumun bir parçası olmak nedeniyle uğranılan bir
zarar olduğu fikri bulunduğundan kamu görevlilerinin uğradığı za-
rarlar hizmet kusuru ya da kusur bulunmuyorsa da riskli bir faaliyet
ise risk ilkesine, riskli faaliyet değilse kamu külfetlerinde eşitlik ilkesi-
ne dayandırılmaktadır. Oysa yargı yoluna başvurmadan sulh yoluyla
tazminatı mümkün kılan ve sorumluluğun dayanağı bakımından da
sınırlandırma içermeyen bu Kanundan herkesin yararlanma hakkı bu-
lunmaktadır.
5233 sayılı Kanun’un 7. maddesine göre sulh yoluyla karşılanabi-
lecek zararlar; a) Hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve ta-
şınmazlara verilen her türlü zararlar, b) Yaralanma, engelli hâle gelme
ve ölüm hâllerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri,
c) Terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişi-
lerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddî zarar-
lardır. Zarara yol açan eylemin terör veya terörle mücadeleye ilişkin
bir eylem olması yeterlidir; zarara uğrayan kişinin rastlantısal biçimde
ya da hedef gözetilerek zarara uğratılması Kanunun uygulama alanı
bakımından önem taşımamaktadır. Tek bir kişinin doğrudan hedef ol-
duğu bir durum da Kanunun kapsamına girebilecektir.
Zararların tazminine ilişkin mahkeme kararlarına yansıyan ve tar-
tışmalı olan zarar türü kişilerin malvarlıklarına ulaşamamalarından
kaynaklanan zararlardır. Köy boşaltma olarak bilinen bu davalarda is-
pata ilişkin güçlüklerin yanı sıra bu zararın kapsamının ne olduğu ve
kimlerin tazmin talep edilebileceği de tartışmalı olmuştur. Danıştay bir
zararın varlığının kabul edilmesi için mutlaka köyün tamamen tahli-
ye edilmiş olmasını aramakta ve bu nedenle zararın hesaplanmasında
zarar görenin köyü terk etme tarihini esas almamaktadır. Danıştay’a
göre bu tür başvurularda “sadece köyün tahliye edilmesinden, köye
dönüşe izin verildiği tarihe kadar geçen süreçle sınırlı kalmak kaydıy-
la” tazmin mümkündür.
42
Mahkemenin tamamen tahliye koşulunu
araması malvarlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlar için kanu-
nun lafzını önemli ölçüde daraltan ve amacın gerçekleşmesini güçleş-
tiren bir yorumdur. Diğer yandan, Danıştay malvarlığına ulaşamadı-
ğını iddia eden kişilerin mutlaka terör öncesi ikamet ediyor olmasını
42
10. Daire, E. 2008/2990, K. 2008/6284, 23.9.2008.