Previous Page  183 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 183 / 685 Next Page
Page Background

182

Terörle Bağlantılı Zararlardan Dolayı İdarenin Sorumluluğu

dolayı ceza kovuşturması açılmış bulunanlar hakkında kovuşturma

sonuçlanıncaya kadar bu Kanuna göre işlem yapılmayacağı düzenlen-

miştir. Uygulamada mahkûmlara ilişkin bu istisnanın geniş yorumla-

nabildiği görülmektedir. Örneğin köyü terk etmek zorunda kalmaya

ilişkin bir uyuşmazlıkta başvurucunun eşinin Kanunda sayılan suçtan

mahkûm olduğu gerekçesiyle talebinin reddedildiği ve idare mah-

kemesinin bu uygulamanın cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olduğu

gerekçesiyle iptal kararı verdiği anlaşılmaktadır.

46

Bir başka davada

Danıştay yaralanarak zarar görenin terör örgütü “sempatizan”ı oldu-

ğuna ilişkin resmi makamlarda bilgi bulunması nedeniyle Kanunun

uygulanamayacağına karar verebilmiştir.

47

Yine bir başka başvuruda

terör örgütü üyelerinin sığınağı olarak kullanılan evin yıkılmasından

doğan zararın bu istisnaya dayanılarak reddedildiği, ancak başvuru-

cunun suçun manevi unsuru bulunmadığından beraat ettiği anlaşıldı-

ğından tazminat verilmesi gerektiğine karar verilmiştir.

48

Bu tür davalarda karşımıza çıkabilen bir başka durum da ölümlü

vakalarda ölen kişinin terörle bağlantısı olup olmadığının incelenme-

sidir. Kişiler bu durumlarda mahkûm olmadan hayatlarını kaybettiği

için masumiyet karinesi gereği Kanunda mahkûmiyete ilişkin istisna-

nın uygulanamaması gerekir. Buna karşılık, Danıştay ölen kişinin te-

rörle ilgili bir suç işleyip işlemediğini denetleyebilmektedir. Örneğin

yasadışı bir gösteri sırasında ölen kişinin yasadışı gösteriye katılması

dikkate alınarak Kanunun kapsamı dışında kaldığına hükmedilmişse

de Danıştay kişinin terör örgütü üyesi olduğu ya da bir terörist saldırı-

46

E:2009/4014, K:2009/5294, aktaran: Yunus Çetin, “Terör Olaylarından Kaynak-

lanan Tazminat Davaları ve İdari Kolluk Hizmetlerinden Uğranılan Zararların

Tazmini”, Anayasa Mahkemesi sunum metni,

(www.anayasa.gov.tr/files/insan_

haklari_mahkemesi/.../ym.../cetinterorOlaylari.doc, son erişim tarihi: 28.2.2017)

47

15. Daire E. 2011/11 K. 2011/335 T. 22.6.2011. Kararda şu ifadeye yer verilmiştir:

“hakkında, istihbari açıdan örgüt üyesi veya yandaşı (sempatizanı) olduğuna dair

resmi makamlarda bilgi bulunan kişilerin, terör nedeniyle uğradığı zararların,

5233 sayılı Yasa kapsamında tazmini hukuken mümkün değildir”.

48

15. Daire, E. 2011/9635, K. 2012/5277, 12.9.2012: “davacıya ait evin, terör örgü-

tü üyeleri tarafından sığınak olarak kullanıldığından bahisle güvenlik kuvvetleri

tarafından 18.7.1994 tarihinde yıkılması nedeniyle uğranılan zararın 5233 sayılı

Kanun uyarınca tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin

iptaliyle ilgili davada DGM’nin “sanığın üzerine atılı suçu yasa dışı terör örgütü-

nün korku ve baskısı sonucunda işlediğinin anlaşıldığı, suçun manevi unsurunun

oluşmadığı” gerekçesiyle davacının beraatına karar verdiği anlaşıldığından zara-

rının 5233 sayılı Kanun kapsamında olduğuna” karar verilmiştir.