

184
Terörle Bağlantılı Zararlardan Dolayı İdarenin Sorumluluğu
uygulanabilmesi gerekir. Ölen bir kişinin suç işleme niyeti ya da sem-
patizan olup olmadığı yönündeki idare ya da mahkeme değerlendir-
meleri kanunun lafzını aşan değerlendirmelerdir. Ölen kişinin kendi-
sinin gerçekleştirdiği terör eylemi sırasında zarar görmesi durumunda
maddenin (e) bendinde yer alan ve istisna hükmünde olan kendi kas-
tıyla oluşan zarardan bahsedilebilecektir. Yine eğer kişinin kendi ku-
suru zararın artmasına yol açmışsa bu durum 8. maddede öngörüldü-
ğü şekilde zararın tespiti aşamasında dikkate alınmalıdır.
Kanunun uygulanmasındaki önemli unsurlardan biri de zararın
belirlenmesi aşamasıdır. Kanuna göre, zararın belirlenmesi için her
ilde zarar tazminat komisyonları kurulacaktır. Bir başkan ve altı üye-
den oluşan komisyonda, komisyon başkanı sıfatıyla valinin görevlen-
direceği vali yardımcısı; maliye, bayındırlık ve iskân, tarım ve köyiş-
leri, sağlık, sanayi ve ticaret konularında uzman ve o ilde görev yapan
kamu görevlilerinden vali tarafından belirlenecek birer kişi ile baro
yönetim kurulunca baroya kayıtlı olanlar arasından görevlendirilecek
bir avukat yer alır. Komisyon salt çoğunlukla toplanır ve kararlar üye
tam sayısının salt çoğunluğuyla alınır. Komisyon, yapılan her başvu-
ruyla ilgili çalışmalarını başvuru tarihinden itibaren altı ay içerisinde
tamamlamak zorundadır. Zorunlu hallerde bu süre komisyon kararı
ve vali onayı ile üç ay daha uzatılabilecektir.
5233 sayılı Kanun’a ilişkin bir diğer tartışma da terörden kaynak-
lanan zararlar söz konusu olduğunda bu başvurunun tüketilmesi zo-
runlu bir başvuru yolu olup olmadığıdır. İdari eylemlerden doğan za-
rarlar bakımından gerçek anlamda bir uyuşmazlığın çıkması ve İdari
Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) anlamında dava edilebilir bir işlemin
ortaya çıkması gerektiğinden idari eylemlerde bir başvuru ya da ida-
ri itirazdan değil, ön karardan bahsetmek gerekir.
52
Zorunlu idari iti-
razlar bir uyuşmazlık doğduktan sonra dava açılabilir bir işleme karşı
dava açabilmek için gidilen bir yol iken ön karar dava açılabilmesi için
tüketilmesi zorunlu bir yoldur ve bu yolun tüketilmemesi durumunda
idari merci tecavüzü gündeme gelecektir.
Her ne kadar 5233 sayılı Kanun’a göre karşılanabilecek zararlar
daha çok idari eylemlerden kaynaklansa da örneğin sokağa çıkma
52
Burak Öztürk, Hak Arama Özgürlüğü Çerçevesinde Zorunlu İtiraz, Yetkin Yayın-
ları, Ankara, 2015, s. 18-19.