Previous Page  189 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 189 / 685 Next Page
Page Background

188

Terörle Bağlantılı Zararlardan Dolayı İdarenin Sorumluluğu

Kanunun uygulanmasına ve genel hükümlerle ilişkisi açısından

bir başka mesele de herhangi bir şekilde sulhname imzalanmaması

durumunda ne tür bir dava açılması gerektiği sorunudur: Davacılar

sulhname imzalanmamasına yönelik idari işleme karşı iptal dava-

sı açabileceği gibi, iptal talep etmeksizin tazminat talebiyle dava da

açabilecektir. Bu mesele 5233 sayılı Kanun’un 1987 yılına kadar geriye

yürütülmesi nedeniyle özellikle önem taşımıştır. 1992 yılında meyda-

na gelen bir ölümle ilgili olarak 5233 sayılı Kanun’a göre yapılan bir

başvuru ölüm olayının Kanun kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle

taleplerinin reddine karar verilmiş ve davacıların iptal talep etmeksi-

zin tazminat davası açması üzerine idare mahkemesi, genel hükümle-

re göre dava açma süresi geçtiğinden davanın reddine karar vermiş;

Danıştay ise davacıların 5233 sayılı Kanun’un uygulamasında iptal ya

da doğrudan tam yargı davası yoluna başvurabileceklerine ve bu ne-

denle dava açma süresinin geçmediğine karar vermiştir.

60

Özellikle devam eden zararlar açısından hak arama özgürlüğü-

ne uygun yorum yapılması ve dava açma süresini kısıtlayıcı yorum

yapılmaması gerekir. Kanunun geçmişe yönelik zararlar bakımından

uygulanabilmesi için son başvuru tarihi 30.05.2008 olduğu için dava-

nın süresi içinde açılmadığına ilişkin kararı bozan Danıştay şu sonu-

ca varmıştır: “…

davacılar tarafından 25.06.2012 tarihinde yapılan başvu-

ru ile 1992 yılından başvurunun yapıldığı 2012 yılına kadar malvarlığına

ulaşılamama nedeniyle meydana gelen zararların talep edildiği, dolayısıyla

30.05.2007 tarihinden başvurunun yapıldığı 25.06.2012 tarihine kadar mal-

varlığına ulaşamama nedeniyle meydana gelen zararlar için her hangi bir

süre kısıtlaması bulunmadığından başvurunun süresinde olduğunun kabulü

gerekmektedir

.”

61

c. 5233 sayılı Kanunun Uygulanmasında Hizmet Kusuru ve

Kusursuz Sorumluluk

Danıştay 5233 sayılı Kanun’u sosyal riskin “yasalaşmış hali” olarak

nitelemekte ve sosyal riski de çoğu zaman illiyet bağı aranmayan özel

bir kusursuz sorumluluk hali olarak değerlendirmekle birlikte, yuka-

rıda da değinildiği üzere Kanunda sorumluluğun dayanağına ilişkin

60

10. DAİRE, E. 2006/4970, K. 2008/6644, 15.10.2008.

61

15. DAİRE, E. 2013/14215, K. 2014/3329, 30.4.2014.