Previous Page  193 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 193 / 685 Next Page
Page Background

192

Terörle Bağlantılı Zararlardan Dolayı İdarenin Sorumluluğu

Bir başka kararda 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru-

nun reddine ilişkin işlemin iptali ile maddi ve manevi zararın tazmi-

ni istemiyle açılan davada ilk derece mahkemesi ölen kişinin yasadışı

gösteriye katılması nedeniyle 5233 sayılı Kanun kapsamında bir zarar

olmadığına karar vererek hemmaddi tazminatı hemmanevi tazminatı

reddetmiş; Danıştay manevi tazminat kısmını onamış ve diğer yan-

dan talebin 5233 sayılı Kanun kapsamında kaldığına karar vermiştir.

71

Oysa zararın 5233 sayılı Kanun kapsamına girdiğine ilişkin değerlen-

dirme manevi tazminat talebi bakımından da yeniden değerlendirme

yapılmasını gerektirecektir. Kararın karşı oyunda da manevi tazminat

yönünden de bozma kararı verilmesi gereğine işaret edilmiştir.

Aynı davayla hem 5233 sayılı Kanun doğrultusunda maddi zara-

rın tazmini için yapılan başvurunun reddedilmesinin iptalinin, hem de

genel hükümlere göre manevi tazminat talep edilmesi durumunda da-

valarda mahkemelerin bu iki talebi ayrı ayrı değerlendirmesi gerekir.

Söz konusu başvurunun sadece 5233 sayılı Kanun’a göre yapılan bir

başvuru olarak yorumlanması ve bu nedenle manevi tazminat talep-

lerinin reddedilmesinin hukuka uygun kabul edilmesi mümkün de-

ğildir. Aksi bir yorum, maddi tazminata ilişkin 5233 sayılı Kanun’un

manevi tazminatlara ilişkin İYUK 13. madde doğrultusunda manevi

zararlar için başvuru yapma hakkını ortadan kaldırdığı gibi bir sonu-

ca götürecektir ki bu yorum Anayasaya kanunun lafzına ve Anayasa

Mahkemesi’nin yorumlu ret kararı olarak nitelenebilecek kararına da

açıkça aykırıdır. Kusurlu ya da kusursuz ve terörle bağlantılı bir ey-

lem nedeniyle ortaya çıkan zararlarda manevi zararın da karşılanması

gerekir. Buna karşılık, örneğin bir davada ilk derece mahkemesinin

maddi tazminat istemi için ilgili Valiliğe, manevi tazminat istemi için

genel hükümlere göre İçişleri Bakanlığı’na karşı ayrı ayrı dilekçelerle

dava açılması gerektiği gerekçesiyle dilekçenin reddine karar verdiği

ve bu nedenle davanın yenilendiği anlaşılmaktadır.

72

71

Danıştay 15. Daire, E. 2011/9484, K. 2015/5598, 1.10.2015. Benzer kararlar için

bkz. Danıştay 15. Daire, E. 2011/7480, K. 2011/460, 4.7.2011.

72

Danıştay 15. Daire, E. 2012/189, K. 2012/7048, 18.10.2012. Danıştay söz konusu

olayda kamu görevlisi görevi sırasında zarar gördüğü için illiyet bağı bulundu-

ğuna ve zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında olmadığına karar verdiğinden bu

konu tartışılmamıştır.