

199
TBB Dergisi 2017 (133)
Dilşad Çiğdem SEVER
Zarar gören kişinin bu tür bir iddiasını içeren bir uyuşmazlığa rastlan-
mamışsa da idarenin ödeme yapmaktan vazgeçtiği davalar bulunmak-
tadır. İdarenin ödeme yapmaktan vazgeçmesi üzerine açılan bir icra
takibine karşı itirazın iptali davasında ilk derece mahkemesi görevsiz-
lik kararı vermişken Yargıtay sulhnameyi özel hukuk sözleşmesi ola-
rak nitelendirmiş ve adli yargının görev alanına girdiğine karar ver-
miştir.
88
Buna karşılık, olayda idarenin sulhnamenin geri alınmasına
yönelik bir işleminden bahsedildiği için uyuşmazlık özgün bir niteliğe
sahiptir.
89
Bu noktada şu sorunun sorulması gerekmektedir: Sulh söz-
leşmesi imzalandıktan sonra idarenin bu sözleşmeyi imzalama irade-
sini geri alması mümkün müdür? Kanımızca söz konusu olan bir özel
hukuk sözleşmesi olduğuna göre bu noktada idarenin bu işleminin de
özel hukuk hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekir. Sulhnamede
açıkça fesih yetkisinden bahsedilmediği takdirde sözleşmeden dönme
ya da iradenin sakatlanmasına yol açan bir durum (örneğin hata ya
da hile) söz konusu ise sözleşmenin iptal edilebilirliğinden bahsetmek
gerekir. İdarenin bir zararın tazminiyle ilgili olarak imzaladığı sözleş-
mede kamu gücünden bahsedilemeyeceğinden bu sözleşmede idari
sözleşmelerde olduğu gibi bir fesih yetkisinden bahsedilemeyecektir.
Sulhnamenin parasal sonuçları olması ve bir tazminat alacağının
tahsilinin gündeme gelmesi nedeniyle bu sulhnameye bağlı bir diğer
sonuç da bu alacağın ne zaman muaccel olacağı, hangi durumlarda
temerrütten bahsedilebileceği ve bu alacağa faizin nasıl işletilebilece-
ğidir. Buna ilişkin hem Danıştay, hem Yargıtay’ın önüne gelen davalar
mevcuttur.
Konuyla ilgili bir kararda idare mahkemesi 5233 sayılı Kanun’dan
doğan bir alacak bakımından faiz ödeneceğine ilişkin açık bir yasa
maddesi olmadığından hareketle faiz istenemeyeceğine karar vermiş-
ken Danıştay ilk derece mahkemesi kararını bozarken gerekçesinde
88
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, E. 2012/39, K. 2012/7900, 23.3.2012. Yargıtay bir baş-
ka davada da sulhnamenin bir başka kişiye temlik edilmesi üzerine temlik alan
kişinin açtığı davada da sulhnamenin özel hukuk hükümlerine tabi olduğunu ka-
bul ederek bu davada idari yargının görevli olmadığına karar vermiştir. Yargıtay
13. Hukuk Dairesi, E. 2013/9838, K. 2013/17651, 26.6.2013.
89
Yargıtay’ın bir kararından idari yargıda bu tür davalar olduğu anlaşılmaktadır.
13. Hukuk Dairesi E. 2015/29920 K. 2015/33652 19.11.2015 (Kararda Danıştay’ın
bir Dairesinin E. 2013/14218, K. 2014/4477 sayılı kararına atıf yapılmıştır, ancak
bu yönde yayımlanan bir karara rastlanmamıştır.)