

354
TMK’nın 197. Maddesi Kapsamında Eşlerin Ayrı Yaşama Hakkı ve Hâkimin Alacağı Önlemler
lip gelmediği, eşlerin sübjektif durumu dikkate alınarak tespit edil-
melidir.
22
Zira objektif olarak kişiliğin tehlikeye düşmesi sonucunu
doğurmayan bir davranış, eşlerden birinin özel durumu nedeniyle
önem teşkil edebilir. Örnek olarak, eşinin kedi tüyüne alerjisi oldu-
ğunu bildiği halde evde kedi beslemek konusunda ısrarcı olan diğer
eşin davranışı, bu tip bir durum yaratır.
23
Tehlikenin eşlerin kusurlu
bir davranışından doğması gerekmediği gibi
24
bir zarar doğması da
gerekmez.
25
TMK m. 197/I’de anılan seçimlik şartlardan birinin gerçekleşmesi
halinde, tehlikede bulunan eşin ayrı yaşama hakkı doğar. Doktrinde
çoğunlukla kabul edilen ve bizim de katıldığımız görüşe göre, bu hu-
susta hâkimden izin alınması gerekmez.
26
Zira gerek TMK m. 197’nin
lafzından gerekse maddenin gerekçesinden, aranan şartlar gerçekleş-
tikten sonra ayrı yaşamak için ayrıca hâkimden izin alınması gerektiği
sonucuna varılamamaktadır. Bununla birlikte, ayrı yaşamanın haklı
22
Ayan, s. 231.
23
Şenyuva, 60.
24
Dural, Öğüz, Gümüş, s. 180; Öztan, s. 354. Örnek olarak, bir eşin bulaşıcı bir has-
talığa yakalanması durumunda diğer eş, birlikte yaşamaya ara verebilir. Bu halde
bulaşıcı hastalığa yakalanan eşin kusursuz olması, onu parasal katkı yükümlülü-
ğünden kurtarmaz (bkz. Ayan, s. 243).
25
Ayan, s. 232.
26
Gönensay, s. 140; Andreas B. Schwarz, Aile Hukuku, Çeviren: Bülent Davran, İs-
mail Akgün Matbaası, 2. Bası, İstanbul 1946, s. 197; H. Cahit Oğuzoğlu, Medeni
Hukuk, 5. Bası, Ankara 1963, C. II (Aile Hukuku), s. 160; Velidedeoğlu, s. 125;
Selâhattin Sulhi Tekinay, Türk Aile Hukuku, Filiz, 7. Bası, İstanbul 1990, s. 341;
Feyzioğlu, s. 204 vd.; Köprülü, Kaneti, s. 126; M. Kemal Oğuzman, Mustafa Dural,
Aile Hukuku, Filiz, 2. Bası, İstanbul 1998, s. 163; Hüseyin Hatemi, Rona Serozan,
Aile Hukuku, Filiz, İstanbul 1993, s. 195; Akıntürk, Ateş, s. 137; Uyar, s. 56; Murat
Samat, “Evlilik Birliğinin Korunması”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2010, s. 85.
Her ne kadar kanunda öngörülen haklı sebeplerden birinin varlığı halinde eşler
ayrı yaşama hakkına sahip olsa da; eşin ayrı yaşamasında haklı olduğunun hâkim
tarafından tespitinde o eş için fayda olduğu; böylece ileride boşanma davası söz
konusu olduğunda haksız yere evi terk etmiş durumuna düşmeyeceği hususunda
bkz. Öztan, s. 355; Akıntürk, Ateş, s. 136 vd. Buna karşılık, doktrinde azınlıkta ka-
lan bir görüşe göre ayrı yaşamak için de hâkim kararı gerekir. Bkz. Zahid Çandar-
lı, Osman Fazıl Berki, Medeni Kanun ve Devletler Hususi Hukukunda Boşanma-
Ayrılık ve Buna Mütedair Yargıtay Kararları, Güney Matbaacılık ve Gazetecilik
TAO, Ankara 1949, s. 16; Kudret Güven, “4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair
Kanun’un Getirdiği Hukuki Tedbirler”,
GÜHFD
, Ankara 1998, S. 1-2, s. 5; Teki-
nay, s. 341, dn. 11’de anılan yazarlar.