

42
Parlamenter Sistemden Kopuş ve Sonrası: Karşılaştırmalı Gözlemler ve Bazı Değerlendirmeler
Parlamento’nun 92 üyesinin desteğiyle alınmış olmasıydı. Bu değişik-
likle birlikte Moldova, aynı zamanda demokratik süreçte herhangi bir
kırılmaya maruz kalmadan veya ciddi toplumsal şiddet dalgalarının
esiri olmadan başkanlık türevi bir sistemden parlamenter sisteme ge-
çiş yapmayı başaran tek ülke oluyordu.
74
Bununla birlikte, parlamenter sisteme geçişten sonraki 17 yıllık
dönemin Moldova açısından tümüyle sorunsuz bir dönem olduğunu
iddia etmek de mümkün görünmemektedir. Gerçekten de bu dönem
boyunca Ülke, Rusça’ya resmî dil statüsü verilmesinden Trandinyes-
ter meselesine, güneydeki Gagavuz Türkleri’nin taleplerinden ekono-
mik darboğazlara kadar pek çok sorunla karşılaşmış ve halen de karşı-
laşmaya devam etmektedir. Benzer şekilde ve biraz da paradoksal bir
biçimde, Moldova’da parlamenter sisteme geçişin ardından ülkedeki
çoğulculuğun azalma eğilimi gösterdiğini iddia eden görüşler de bu-
lunmaktadır.
75
Buna karşın, ülkede parlamenter sisteme dönüşle baş-
layan bu yeni dönemle geride kalan dönemler arasında göze çarpan en
büyük fark; hükümet sistemi tartışmalarının artık büyük ölçüde geride
kalmış olmasıdır. Gerçekten de, değişiklik sonrasında 2001-2009 arası
dönemde siyasete hâkim olan Komünist Parti’nin yerini 2009 sonrasın-
da Avrupa yanlısı koalisyonlar almış; yaşanan çeşitli sorunlara rağmen
sistem tartışmaları, gündemin ilk sırasındaki yerini büyük ölçüde kay-
betmiştir. Başka bir deyişle parlamenter sisteme dönüş, Moldova’nın
tüm sorunların çözümüne yol açan sihirli bir değnek olmamış; ancak,
toplumun ve siyasetin tüm enerjisinin hükümet sistemi tartışmalarıyla
tüketilmesi yerine, Ülke’yi bekleyen sorunların gündeme taşındığı bir
dönemin kapılarını açmıştır.
C) Fransa: Pekişmiş bir Demokraside Başkancı Deneyimler
Fransa, bu başlık altında incelenecek olan son ve fakat belki de en
dikkat çekici ülkedir. Zira bilindiği üzere Fransa’nın “V. Cumhuriyet”
Anayasası, klâsik anayasa hukuku eserlerinde yarı-başkanlık sistemi-
74
Eugene Mazo, “Post-Communist Paradox: How the Rise of Parliarnentarism Co-
incided with the Demise of Pluralism in Moldova”, Stanford Institute for Interna-
tional Studies, Center on Democracy, Development, and the Rule of Law, Wor-
king Papers, Number 17, 27 August 2004, s. 2-3.
https://cddrl.fsi.stanford.edu/sites/default/files/Post_Communist_Paradox.pdf
75
Mazo (2004), s. 3.