Previous Page  408 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 408 / 685 Next Page
Page Background

407

TBB Dergisi 2017 (133)

Damla SARIASLAN

doktrinde neredeyse oy çokluğu ile kabul edilmektedir.

55

Yargıtay’ın

son tarihli kararları da çift tapu halinde devletin sorumlu olduğuna

hükmetmektedir.

56

vii. Kadastro Faaliyetleri

Yukarıda ayrıntılı olarak bahsetmiş olduğumuz ve bizimde sa-

vunduğumuz görüş uyarınca kadastro faaliyetlerinin her aşaması

tapu sicilinin tutulması kavramının içinde yer almaktadır. Bu nedenle

kadastro faaliyetleri sırasında yapılan hata ve hukuka aykırılıklar ile

bu kayıtların tapu siciline yanlış geçirilmesi durumunda ortaya çıkan

yanlış sicil kayıtları nedeniyle ortaya çıkacak hukuka ayırılıklar nede-

niyle devletin MK md.1007 uyarınca sorumluluğu söz konusu olacak-

tır. Nitekim MK md.1007’nin uygulanması ve tazminatlar konusun-

da bir anlamda daha devlet yanlısı davranan Yargıtay, Avrupa İnsan

Hakları Mahkemesi’nce verilen ihlal kararları neticesinde içtihatlarını

geliştirmiş ve mülkiyet hakkına gereken değeri vermeye başlamıştır.

AİHM’nin 8 Temmuz 2008 tarihli ihlal kararı, 2 Haziran 2009 tarihli

ve 3434/04 başvuru

no.lu

Hacısalihoğlu – Türkiye başlıklı ihlal kararı,

13 Ekim 2009 tarihli ihlal kararlarında, kamu yararı ve bireysel haklar

arasındaki adli dengenin kurulmadığı gerekçesi ile AİHS Ek 1

no.lu

Protokol’ün 1. Maddesi ile korunan mülkiyet hakkının ihlal edildiği-

ne hükmedilmiştir. AİHM ihlal kararları ardından ise uygulamada en

çok mağduriyete neden olan Kadastro tutanaklarının tutulması nede-

ni ile devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, koşulların varlığı halin-

de malik lehine sonuçlandırılmaya başlanmıştır.

57

Yargıtay 5. Hukuk

Dairesi’nin 2014 tarihli kararında kadastro yüzölçümü hesabı yapıl-

ması ve planmetre okumaları arasındaki farkın hatalı hesaplanması

nedeniyle taşınmazın yüzölçümünün eksilmesi ve malikin bu nedenle

uğramış olduğu zararın tazminine karar vermiştir. Olayda 1976 yı-

lında yapılan kadastro ve tapulama çalışmaları neticesinde 12250 m²

yüzölçümlü olarak tapuya tescil edilen taşınmazın daha sonra 7250

m² olması gerektiği ortaya çıkmış ve taşınmazın yüzölçümü Kadast-

ro Kanunu md. 41 uyarınca düzeltilmiştir. Bu durumda malik eksilen

55

Sapanoğu, s. 211; Sirmen, s. 78,79; Pekmez, s.61; Ayan, s. 185; Ertaş, s. 143; Azınlık

görüşü için: Akipek, s. 343.

56

Sapanoğlu, s. 211.

57

Yargıtay 20 HGK’nun 2009/4-383E., 2009/517K. sayılı ve 18.11.2009 tarihli kararı.