

412
Tapu Sicilinin Tutulmasından Doğan Zararlardan Devletin Sorumluluğu
leceğini belirtmektedir.
74
Sicil tutulması faaliyeti nedeniyle doğacak
maddi zarar ise fiilli zarar ve mahrum kalınan kar şeklide kendini gös-
termektedir. Bu anlamda fiili zarar, kaybedilen ayni hakkın bedeli ya
da taşınmaz sahibinin rızası dışında sınırlandırılması nedeniyle değe-
rinin azalması, yapılan tapu masrafları, tapu kaydı düzeltilmesi davası
nedeniyle yargılama giderleri girecektir.
75
Maddi zarar, somut olayın
özelliğine göre farklı şekillerde oluşabilmektedir. Taşınmazın iyiniyet-
li 3. kişi tarafından iktisap edilmesi durumunda, taşınmazın bedeli ve
açılmış olan tapu sicil düzeltim davası yargılama giderleri; taşınma-
zın belli kısmının kaybedilmesi durumunda kaybedilen kısmın bedeli
ve kaybedilen kısım nedeni ile elde kalan taşınmazda meydana gelen
değer düşüklüğü bedeli;
76
taşınmazın mülkiyetinin kaybı durumunda
taşınmaza dâhil bütünleyici parçaların değeri;
77
iyiniyetin korunmadı-
ğı hallerde iyiniyetli üçüncü kişinin satıcıya ödediği satış bedeli satım
bedeli ve hakkın tescili için yapmış olduğu masraflar
78
fiilli zarar teşkil
edecektir. Mahrum kalınan kar zararına ise taşınmazın değerinin yük-
sek olduğu bir zamanda ayni hak sahibinin, taşınmazın tapuda yolsuz
tescil nedeni ile başkası üzerinde gözükmesi nedeniyle o dönemde ta-
şınmazını karlı bedelden satamaması örnek verilebilir.
79
Bu nokta önem taşıyan bir diğer husus ise, ortaya çıkan zararın
hangi anda ortaya çıkmış olacağı ve buna bağlı olarak hesaplanacak
74
Ertaş, s. 137.
75
Pekmez, s. 111.
76
Yargıtay 5. Hukuk Dairesince bu yönde verilmiş pek çok karar mevcuttur. Bkz.
Yargıtay 5. HD’nin 2014/27054E., 2015/4578K. sayılı ve 12.03.2013 tarihli kararı:
“Dava konusu taşınmazın el atmadan arta kalan bölümünün yüzölçümü, geomet-
rik durumu ve mevcut imar planındaki konumuna göre bu kısmından yararlan-
ma olanağı tamamen kalktığından taşınmazın tam bedeline hükmedilmesi gerek-
tiğinin düşünülmemesi,”
77
Pekmez, s. 111, dn.308: Yargıtay 4. HD’nin 2011/2568E., 2011/2157K. sayılı,
02.03.2011 tarihli kararında, “…sahte nüfus kimlik belgesi kullanılarak 3. kişiye
sayılan ve üzerinde evi bulunan taşınmaz bedelinin ödenmesini isteyen davacı-
nın hem arsasının hem de üzerine yapmış olduğu evin elinden çıkması nedeniy-
le zarar uğradığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, arsa bedelinin ödetilmesine
karar verilmesine rağmen, davacının arsası üzerine ruhsat almadan yaptığı bina-
nın hukuki anlamda değeri olmadığı ve davalı yönünden de ekonomik bir değer
taşımadığı gerekçesi ile yapı bedelinin ödetilmesine karar verilmemiştir. Yapının
ruhsatsız olması, davacının iyiniyetle kendi taşınmazı üzerine yaptığı yapıdan do-
layı uğradığı zararlarını isteme hakkına engel değildir.”
78
Sirmen, s. 86.
79
Pekmez, s. 112.