

44
Parlamenter Sistemden Kopuş ve Sonrası: Karşılaştırmalı Gözlemler ve Bazı Değerlendirmeler
Bu dönemin anayasal çerçevesi ise, 1946 yılında kabul edilmiş
bulunan “IV. Cumhuriyet Anayasası” tarafından çizilmekteydi. Bu
Anayasa uyarınca Fransa’da savaş öncesi döneme benzeyen klâsik bir
parlamenter sistem kuruluyor; parlamentonun içinden çıkan ve ona
karşı siyasî açıdan sorumlu bir hükümetin yanında, yine parlamento
tarafından seçilen ve sembolik yetkilerle donatılmış olan bir cumhur-
başkanına yer veriliyordu. Ancak bu sistemde parlamentoya verilen
ağırlık o kadar ileri düzeye taşınmıştı ki; kimi gözlemciler, yürütmenin
aşırı zayıflatılmış olmasından hareketle, kurulan bu yeni sistemin doğ-
rudan bir
“meclis hükümeti”
sistemi olduğunu savunuyorlardı.
78
1946 Anayasası’nın, daha yürürlüğe giriş aşamasında ciddi bir
toplumsal destek eksikliğinden muzdarip olduğu ortaya çıktı. Ger-
çekten, Anayasa teklifi, yapılan referandumda kayıtlı seçmenlerin yal-
nızca %36’sının oyunun alabilmiş; %31,5’luk bir seçmen kitlesi teklife
ret oyu verirken, katılan seçmenlerin %31,5 ise çekimser kalmıştı. 1951
yılına gelindiğinde ise, seçmenlerin neredeyse yarısının var olan siste-
me açıkça karşı çıkan partileri desteklediği görülüyordu. Nihayetinde
anılan rejim, toplumsal ve ekonomik alanlarda büyük başarılar elde
edilen bir dönem olmasına rağmen
79
, 1946 yılından 1958 yılına kadar
geçen 12 yıllık bir süre içinde siyaseten tümüyle iflas etme noktasına
geldi. Gerçekten de bu dönem boyunca kurulan hükümetlerin ortala-
ma süresi 7 ayla sınırlı kalırken; sadece iki Başbakan’ın (Henri Que-
uille ve Guy Mollet) bir yıldan uzun sürelerle görevde kalabildikleri
görülüyordu. Rejimin son yılına gelindiğinde ise, işgüder hükümetle-
rin görevde kaldığı toplam süre, yılın dörtte birinden fazlasına denk
geliyordu.
Bütün bu çözümsüzlük süreci, en nihayetinde Cezayir’deki asker-
lerin örgütlediği bir darbe ile kurulan “Kamu Güvenliği Komitesi”’nin
78
Leslie Lipson, Siyasetin Temel Sorunları, Çev. Fügen Yavuz, Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları, İstanbul 2005, s. 279.
79
Bu dönemin en büyük başarıları arasında; ulusal bir ekonomik modernizasyon
programının yürürlüğe konulması ve bu yolla toplumda büyük bir refah artışı
sağlanması, çalışanlara ücretli izin hakkı verilmesi, kapsamlı bir sağlık sigortası
sistemi kurulması ve çocuklu ailelere devlet yardımı yapılması gibi öneli sosyal
atılımların gerçekleştirilmesi, dekolonizasyon sürecinin başlatılması ve Fransa’nın
“kömür ve çelik topluluğu” ve sonrasında “ortak pazar”a katılımının sağlanma-
sı sayılabilir. Bkz. William Safran, The French Polity, Longman Publishers, USA
1995, s. 8.