Previous Page  482 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 482 / 685 Next Page
Page Background

481

TBB Dergisi 2017 (133)

Çiğdem Mine YILMAZ / Sevgi BOZKURT YAŞAR

menin devredilebilirlik şartlarını ağırlaştıramayacağı öngörülmüştür.

Bu sebeple nama yazılı payların kanuni ve esas sözleşmesel bağlam

hükümleri ile devri sınırlandırılabilirse de esas sözleşmeye konulacak

bir hükümle devredilmesi yasaklanamaz.

133

Devrin sınırlandırılması

bağlam olarak ifade edilirken, devri sınırlandırılmış nama yazılı pay-

lar/pay senetleri bağlı nama yazılı paylar/pay senetleri olarak adlan-

dırılır. Devrin gerçekleşmesi için, senede bağlanmamış bağlı nama

yazılı paylarda alacağın temliki hükümleri (TBK m. 183 vd.) uyarınca

tasarruf yetkisini haiz devredenin yazılı devir beyanının yanı sıra or-

taklığın onayı aranırken, bağlı nama yazılı pay senetlerinde ise TTK m.

490/2 uyarınca ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile ortaklığın devre onay

vermesi gerekmektedir.

Devir sınırlamalarının düzenlendiği TTK 491 ila 498 hükümle-

ri dikkate alındığında bağlamın hukuki sebebi açısından kanuni ve

esas sözleşmesel bağlam ayrımı yapılması mümkün olup, bu iki tür

bağlam hükümlerinin düzenlenmesi amaçları farklılık arz etmektedir.

Kanuni bağlam, ekonomik durumları zayıf olan kişilerin anonim or-

taklıkta pay sahibi olmalarının engellenmesi, ödemelerin teminat al-

tına alınması ve sermayenin korunması ilkesi çerçevesinde düzenlen-

miştir (TTK m. 491). Esas sözleşmesel bağlam düzenlemeleri ise bazı

özgün yapılara sahip anonim ortaklıklarda, bunların kendilerine has

müdür. Birlik teorisine göre bağlama ortaklık hakkı bir bütün olarak ele alındı-

ğından yönetimsel hakları ile malvarlığı hakları arasında bir bölünme söz konusu

olamaz, bu sebeple payı satan pay sahibi ile alıcı üçüncü kişi arasındaki tasarrufi

işlem de ortaklığın onay vermemesi halinde geçersiz hale gelmektedir. Bu duru-

ma hem pay senedinin mülkiyeti hem de paydan doğan haklar satıcı pay sahi-

binde kalır, sadece alacak hakkına dönüşen hakların üçüncü kişiye devrolması

(taraflar arasındaki sözleşme şartlarının yorumu ile) mümkündür. Murat Yusuf

Akın, Anonim Ortaklıkta Bağlı Nama Yazılı Senetler, Vedat Kitapçılık, İstanbul

2014, s. 14; Pulaşlı, Bağlı Nama Yazılı, s. 179 vd. Birlik teorisi bağlı nama yazılı pay

senedinin taraflar arasında gerçekleşen devir işleminin, ortaklık tarafından devre

onay verilmemesi halinde tamamen geçersiz olacağını savunur. Bağlı nama yazılı

pay senetlerinin devri açısından ortaklığın vereceği onay, hem senet mülkiyetinin

geçmesi hem de pay sahipliği sıfatının kazanılması bakımından kurucu nitelikte-

dir Pulaşlı, Bağlı nama Yazılı, s. 173; Tekinalp (Poroy/Çamoğlu), Ortaklıklar, N.

1153, s. 593. 6102 sayılı TTK’da bağlam hükümlerine ilişkin düzenlemelerde esas

olarak İBK 685 vd. hükümlerinin iktibası ile birlik teorisi kural olarak benimsen-

miştir. Altay, s. 609; Sistem değişikliğinin temel sebepleri, bağlama ilişkin düzeni

daha adaletli, daha basit daha net ve sonuçları daha kesin kurallara bağlamak

devrin sınırlandırılmasını makul ve açıklanabilir düzeyde tutmaktır. Tekinalp,

Bağlam Sistemi, s. 15.

133

Pulaşlı, Şirketler Hukuku, s. 1607; Sevi, s. 261; Tekinalp, Bağlam Sistemi, s. 5, 80.