Previous Page  485 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 485 / 685 Next Page
Page Background

484

Eşler Arasındaki Mal Rejimi Hükümleri Çerçevesinde Anonim Şirketlerde Bağlı Nama Yazılı ...

mından bir açıklık bulunmamakta olup, söz konusu teminat ayni veya

şahsi nitelikte olabileceği gibi, devralan veya üçüncü bir kişi tarafın-

dan da gösterilebilir.

144

Ortaklığın devre onay vermemesinin sonuç-

larına ilişkin kanuni bağlam bakımından ayrı bir düzenleme bulun-

mamakla birlikte, doktrinde borsaya kote edilmemiş nama yazılı pay

devirlerine ilişkin esas sözleşmesel bağlam hükümlerinin kıyasen uy-

gulanabileceği kabul edilmektedir.

145

Bu sebeple talep edilen teminat

verilmediği veya teminat yetersiz bulunduğu için ortaklık devre onay

vermez ise devre konu payların mülkiyet hakkı ve diğer pay sahipliği

hakları devredende kalır (TTK m. 494/1).

146

Ortaklığın payın devrine

onay vermesi durumunda paydan doğan taahhüt borcu TTK m. 501/1

uyarınca devralana geçer ve bedeli tamamen ödenmemiş bulunan

nama yazılı bir payı iktisap eden kimse pay defterine kaydedilmekle

ortaklığa karşı geri kalan pay bedelini ödemekle yükümlü olur.

147

Ka-

nuni bağlam düzenlemesi nama yazılı payların devrinde uygulanacak

bir düzenleme olup, paylar üzerinde intifa hakkı kurulması halinde ise

-esas sözleşmesel bağlam düzenlemelerinden- farklı olarak uygulama

alanı bulmaz.

148

mamış olması ve teminat istenmeksizin onay verilmesi halinde doğacak zarardan

sorumlu olacaktır. Taşdelen, s. 3357; Uzel, s.101; Tekinalp, Bağlam Sistemi, s. 30.

Ret kararının hukuka aykırılığı halinde ise devralan pay defterine kayıt talebini

içeren bir eda davası ikame edebilecektir. Uzel, s. 105; .Hanspeter Kläy, Die Vin-

kulierung: Theorie und Praxis Im Neuen Aktienrecht, Helbing & Lichtenhahn,

Basel, Frankfurt a.M. 1997, s. 299;Akın, s. 176; Tekinalp, Bağlam Sistemi, s. 33-34.

144

Uzel, s. 102-103; Pulaşlı, Şirketler Hukuku, s. 1621-1622.

145

Borsaya kote edilmiş nama yazılı pay devirlerine ilişkin ortaklığın ret kararının,

sadece genel kurula katılma, oy hakkı ve oy hakkına bağlı hakların kullanılması-

nın engellenmesine yönelik olduğu ve bu durumun kanuni bağlam sistemi çer-

çevesinde sermayenin korunması ilkesi ile uygun düşmeyeceği dikkate alınarak,

kanuni bağlam kapsamında ortaklığın reddinin hukuki sonuçlarına borsaya kote

edilmemiş nama yazılı paylar hakkındaki hükümlerinin kıyasen uygulanması ge-

rektiği kabul edilmektedir. Bkz.:Kläy, Vinkulierung, s. 299; Akın, s. 176; Uzel, s.

104.

146

Pulaşlı, Şirketler Hukuku, s. 1622; Uzel, s. 105. Tekinalp, Bağlam Sistemi, s. 34.

147

Ortaklığın kuruluşu veya esas sermayesinin artırılması tarihinden itibaren iki

yıl içinde ortaklığın iflas etmesi ve pay taahhüdünde bulunan veya sermaye

artırımına katılan kişiden payı iktisap eden kişi ıskat olunmuş ise payı devreden

kurucu veya iştirak taahhüdü sahibi eski pay sahiplerinin ikincil nitelikte

sorumlulukları söz konusu olup, bunun dışındaki durumlarda ise devralanın pay

defterine kaydedilmesiyle bu kişiler borçlardan kurtulmuş olurlar (TTK m. 501/2,

3).Forstmoser/Meier-Hayoz/ Nobel, §44, N. 93; Kläy, Vinkulierung, s. 302; Akın,

s. 179-180

148

TTK m. 492/2 söz konusu sınırlama halini esas sözleşmesel bağlam hükümleri

çerçevesindedüzenlenmiş olup, paybedellerinin tamolaraködenmemiş olmasının