Previous Page  530 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 530 / 685 Next Page
Page Background

529

TBB Dergisi 2017 (133)

Fatih AYDIN

koşulları da oluşmayacaktır. Böylece bu iki bendin yaptırımı olan m.

64 uygulanamayacaktır.

Tazminatla ilgili m. 64/2’de ise “

Taklit markayı herhangi bir şekilde

kullanmakta olan kişi, marka sahibinin markanın varlığından ve tecavüzden

kendisini haberdar etmesi ve tecavüzü durdurmasını talep etmesi halinde

veya kullanmanın kusurlu bir davranış teşkil etmesi halinde, sebep olduğu

zararı tazmin etmekle yükümlüdür

.” demek suretiyle, ilk fıkranın aksine

açıkça kusurdan bahsedilmiştir.

Burada sayılan kişilerin m. 61’de marka hakkına tecavüz olarak

düzenlenen fiilleri işlemedikleri görülmektedir. Ancak bildirim ve ih-

tara rağmen kullanımın devam etmesi halinde bu durum kusur teşkil

eder ve tazminat talebinin şartı gerçekleşmiş olur.

25

Zira bu fıkrada

kastedilen kişiler taklit markayı ne üreten, ne üretilmiş taklit marka-

lı ürünü ticaret alanına çıkaran, ne ticari amaçla elinde bulunduran

ne de nihai tüketicilerdir. Bu fiillerin faili, tamirci, boyacı gibi, taklit

markayı taşıyan malları meslekleri gereği kullananlardır.

26

Bu kişiler

mesleki kullanım gereği taklit malı elinde bulundurmakla markaya te-

cavüz fiillerini belirten m. 61’deki hiçbir fiil kapsamına girmezler.

Bu kişiler hakkında özel bir tecavüz hali ve yaptırımı olarak ka-

nun koyucu m. 64/2’yi öngörmüştür. Tazminat yaptırımını ise haksız

fiil tazminatına yönelik genel prensip olan kusur olgusuna dayandır-

mıştır. Zira ilk fıkrada taklit malın piyasaya sürülmesi, sirkülasyonu

biçiminde bir kullanım varken, burada böyle bir kullanımdan değil,

meslek veya faaliyetin niteliği gereği taklit malların bizzat bu kişiler

tarafından sarf edilerek kullanımı söz konusudur.

27

Kanun koyucu bu iki kullanım arasında fark gözeterek ikinci tür

kullanımda kullanan kişinin, böyle bir marka tescilinden haberdar ol-

mayabileceğini düşünerek somut olayın özelliğine göre kusurun orta-

ya konabilmesi için kusur şartını ayriyeten belirtmekte fayda görmüş

olabilir.

28

Ancak piyasada tamirci, boyacı gibi meslek gereği taklit mar-

kalı ürünleri kullanan şahısların kullandıkları ürünlerin taklit markalı

olduğunu bildiği ve hatta müşteriye fiyat sunarken işinde kullanaca-

25

Uzunallı, s.341; Yasaman/Yüksel, s.1166; Tekinalp, s.501.

26

Tekinalp, s.500.

27

Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, İstanbul 2014, s.612.

28

Çolak, s.612.