

534
Sınai Mülkiyet Kanunu ve Yargıtay Uygulamasında Marka Hukukunda Tazminat
teşkil etmesi halinde, sebep olunan zararı tazmin etme yükümlülükleri
bulunmaktaydı (MarKHK m. 64/2). Doktrinde bu hükmün muhata-
bının taklit markalı malları meslekleri gereği kullanan tamirci, boya-
cı gibi kişiler olduğu belirtilmiştir.
33
Kanaatimizce boyacı, tamirci gibi
meslekleri icabı taklit markalı ürünleri kullanan kişilerin, hayatın ola-
ğan akışı içinde hangi malların taklit olduğunu, piyasaya yabancı olan
sıradan insanlara nispeten daha iyi bilmeleri gerekir. Bu kişiler her ne
kadar markayı taklit etme veya direkt olarak taklit markalı ürünleri
ticari maksatlarla kullanma fiilini işlemeseler de, nihai tüketiciler gibi
tamamen sorumsuz oldukları da kabul edilemez. Dolayısıyla KHK’da
belirtilenin aksine burada asıl karine, kullanmanın kusurlu bir davranış
sayılması gerektiğidir. Bu kişiler kullandıkları ürünün, taklit markalı
olduğunu bilmediklerini ispat etmedikleri müddetçe markaya tecavüz
fiilinin muhatabı olmalıdırlar. SMK’da bu kişilerin tazminat sorum-
luluğu ile ilgili özel bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla somut
olaya göre, taklit markalı ürünün kullanılma ölçüsü, gelire katkısı yani
meslek icabı kullanmanın ticari amaca yaklaşması, bedeni faaliyetin
önüne geçmesi gibi kıstaslar uygulanarak, genel hükümlere göre bir
sonucu varılmalıdır. Ancak bir terzi kullandığı dikiş makinesinin veya
bir boyacı kullandığı boyaların taklit olduğunu bilmediğini ispat eder-
se veya halin icabından bu durum anlaşılıyorsa, kullanım kusurlu sa-
yılmayacak, dolayısıyla tazminat sorumluluğu doğmayacaktır.
3. Kusurun Belirlenmesinde Özen Yükümlülüğü
Markanın aynı veya benzeri bir işareti üreten, bilinçli bir şekilde
markayı taklit eden kişinin kusurunun kast derecesinde olduğu açık-
tır. Ancak taklit markalı ürünlerin piyasaya sürülmesinden sonra, ti-
cari amaçlarla elde bulundurmak, ticaret alanına çıkarmak, satmak,
ithal veya ihraç etmek gibi durumların tecavüz sayılması için bu fiil-
leri işleyen kişilerin markanın taklit edildiğini bilmesine veya bilecek
durumda olmasına ihtiyaç duyulmuştur. Burada ilgili kişilerin kusu-
runun belirlenmesinde somut olayın özellikleri ile failin mesleği, cin-
siyeti gibi unsurlar dikkate alınarak o olay ile ilgili normal insan tipi
belirlenmelidir.
34
33
Tekinalp, s.500.
34
Oğuzman/Öz, s.530; Eren, s. 120 vd., Tandoğan, s.52.