Previous Page  531 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 531 / 685 Next Page
Page Background

530

Sınai Mülkiyet Kanunu ve Yargıtay Uygulamasında Marka Hukukunda Tazminat

ğı malzemenin orijinal veya yan sanayi/taklit markalı olmasına göre

farklı fiyat tercihi sundukları görülmektedir. Bu şahısların fiilleri aksi

kanıtlanmadığı müddetçe KHK m. 61 kapsamında markaya tecavüz

hallerinden herhangi birine girmediği için belirtilen şartların gerçek-

leşmesi halinde sadece tazminat sorumluluğu doğmaktaydı.

Netice itibariyle 64. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında iki ayrı

kullanım hali bulunmuş olsa da, yukarıdaki açıklamalarımız sonucun-

da her iki fıkrada da kusur sorumluluğu halinin düzenlendiği görül-

mektedir. Ancak ilk fıkrada kusurun varlığı asıl olduğundan, kusurlu

olmadığını ispat yükü davalı tarafın üzerindeyken, ikinci fıkrada ku-

surun varlığını ispat hakkı marka hakkı sahibi üzerindedir. Aşağıda

inceleyeceğimiz üzere Sınai Mülkiyet Kanunu’nun yürürlüğe girme-

sinden sonra bu tartışma büyük ölçüde sona ermiştir.

Bazı fiillerin tecavüz niteliğini kazanmaları için kasıt yahut ihmal

derecesindeki kusurun varlığının şart olduğu görülmektedir. Kasıt de-

recesinde kusur özellikle markanın taklit edilmesinde rastlanılan bir

durum olmakla birlikte, ihmal derecesinde kusur iş hayatında gösteril-

mesi gereken dikkat ve özenin gösterilmemesi sonucu meydana gelir.

Doktrinde, kullanılan bir markanın hâlihazırda başkası adına tescilli

olduğunun araştırılmaması (marka sicilinin kontrol edilmemesi) ihmal

derecesinde kusura örnek olarak gösterilmiştir.

29

Bir satıcıya belirli bir

markayı taşıyan ürünlerin alışılmışın dışında kaynaklardan son derece

düşük fiyatlarla teklif edilmesi halinde, bu olağandışı avantajın nedeni

ve malı teslim edenin gerçek hak sahibi olduğunun araştırılmaması da

satıcı yönünden ihmal teşkil eder.

30

2. Sınai Mülkiyet Kanunu

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.149’da marka hakkına te-

cavüz halinde marka sahibinin dava yoluyla isteyebileceği talepler

sayılmıştır. Maddede sayılan hususlar sınırlı sayıda değildir. Gerekli

hallerde kanunda öngörülmeyen başka bir tedbire de başvurulabilir.

Alınacak tedbirler ve istenebilecek talepler arasında tecavüzün kaldı-

rılması ile beraber maddi ve manevi zararının tazmini istemi de bulun-

maktadır (SMK m.149/1-ç).

29

Arkan, s.241.

30

Yasaman/Yüksel, s.1130.