

538
Sınai Mülkiyet Kanunu ve Yargıtay Uygulamasında Marka Hukukunda Tazminat
yakalanarak el konulması gibi durumlarda marka sahibinin doğrudan
zarara uğramadığı açıktır. Ancak böyle durumlarda zarar görme ih-
timali yeterince değerlendirilmeden, ortada somut bir zarar oluşma-
dığından bahisle tazminata hükmedilmez veya çok cüzi miktarlarda
tazminata hükmedilirse bu durum hakkaniyete aykırı sonuçlar doğu-
rur. Bu durum aynı zamanda taklit markalı malı kullanan açısından
tazminatın caydırıcılık fonksiyonunu da zedeler. Zararın tam olarak
ispat edilemediği durumlarda TBK m. 50/2 hükmünce “
U
ğranılan za-
rarın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan
akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın
miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” kuralı kıyasen uygulana-
rak, zararın yüksek ihtimalle oluştuğu kanaatine varıldığında zararın
varlığı da karine olarak kabul edilmelidir.
42
Yargıtay’ın bazı kararlarında taklit markalı ürünlerin piyasaya
sürülmeden imha edilmesinde dahi markaya tecavüz fiili neticesinde
tazminata hükmedilmiştir. Konuyla ilgili 11.2.2015 tarihli bir Yargıtay
kararına göre:
43
“
Mahkemece iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve tüm
dosya kapsamına göre, davalının işyerinde bulunan ürünlerde davacının ga-
ranti markası olan TSE ibaresinin izinsiz olarak kullanıldığı, her ne kadar
davalı taraf davaya konu edilen ürünlerin piyasaya sürülmesinin söz konusu
olmadığını, imal edildikten sonra gereken testleri geçemediği için atıl bir va-
ziyette imha edilmek üzere bekletilirken tespit edildiğini savunmuş ise de da-
valının basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiği, davalının izinsiz olarak
davacıya ait markayı kullanmasının kusur teşkil ettiği gerekçesiyle davanın
kısmen kabulüyle markaya tecavüzün durdurulmasına, 6.500,00 TL maddi,
5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir
.”
Yüksek mahkeme ilgili kararında zarardan ziyade kusur olgusunu
öne çıkararak ortada somut bir zarar bulunmasa dahi tazminata hük-
metmiştir.
Bir başka Yargıtay kararında, taklit markalı ürünlerin yurt dışına
ihraç edilmek üzereyken gümrükte tespit edilmesi üzerine davacının
tecavüzün önlenmesi ve tazminat taleplerine karşı, yerel mahkeme te-
42
Haluk Tandoğan, Türk Mesuliyet Hukuku, Ankara 1961, s. 263.
43
Y.11. HD, E. 2015/544,K. 2015/1666,T. 11.2.2015. (Kazancı İçtihat Bankası)