Previous Page  538 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 538 / 685 Next Page
Page Background

537

TBB Dergisi 2017 (133)

Fatih AYDIN

kumuzda tazminatın asıl amacı malvarlığında meydana gelen zararın

giderilmesidir.

40

Bu nedenle tazminat miktarı zarar ile sınırlıdır. Diğer

bir deyişle markasına tecavüz edilen marka sahibinin lehine hükmedi-

lecek tazminatın üst sınırı, uğranılan zararı aşmayacaktır. Ortada bir

zarar yok ise kişinin kusurlu olup olmadığının da önemi yoktur, bu

durumda tazminat ödeme yükümlülüğü doğmayacaktır. Nitekim bir

Yargıtay kararında her markaya tecavüz fiilinin tazminat sonucunu

doğurmayacağı şu şekilde ifade edilmiştir:

41

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacının

devren aldığı “Mavi Jeans” markasının tanınmış seviyesinde olduğu, dava-

lı tarafın daha sonra tescil ettirdiği “Mavi Sho+” markasını kendi ürettiği

giysilerde davacı markasını taklit eder şekilde kullandığı ve davacı markasın-

dan yararlanmayı amaçladığı, davacı ile davalı markalarında asıl yönlendirici

sözcük olan “Mavi” sözcüğünün davalı markasından çıkartılması gerektiği

ve davacının maddi bir zararının olmadığı gibi, manevi zarara da uğramadığı

gerekçesiyle, davalı markasında ki “Mavi” sözcüğünün iptaline, maddi duru-

mun ortadan kaldırılmasına, davacının maddi ve manevi tazminat talepleri-

nin reddine karar verilmiştir

.”

Ancak belirtmek gerekir ki fikri mülkiyet hukukunda bu ilkeye

sıkıca bağlı olmak bir takım haksızlıklara sebebiyet verebilir. Nitekim

marka gibi soyut hakların ihlalinde zararın miktarını belirlemek kolay

olmadığı gibi, bazen zararın mevcudiyetini ispat etmek dahi güçleşebi-

lir. Örneğin taklit markalı ürünlerin yurt dışında, marka sahibinin faa-

liyet göstermediği bir piyasada teşhir edilmesi, satılması durumunda

asıl marka sahibinin her seferinde doğrudan bir zararı oluşmayabilir.

Taklit marklı ürünlerin her zaman asıl marka sahibinin satışlarını

etkilediğinden de bahsedilemez. Çok karşılaşılacak bir durum olmasa

da, taklit markayı kullanan şahıs, markası taklit edilen şahıstan başka

bir pazarda faaliyet gösteren ve bu pazarda tanınan bir markaya sahip

olduğunda, mütecaviz kendi marka gücünü ve imkânlarını kullanarak

taklit ettiği markanın itibarını düşürmek bir yana, değer bile katmış

olabilir. Hatta markası taklit edilen şahsın tecavüz fiilinden sonra sa-

tışları daha fazla artmış dahi olabilir. Yine taklit markalı ürünlerin he-

nüz piyasaya sürülmeden tespit edilmesi, ihraç edilmeden gümrükte

40

Eren, s.691.

41

Y.11. HD, E. 2001/10685, K. 2002/2514, T. 19.3.2002. Kazancı İçtihat Bankası.