Previous Page  542 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 542 / 685 Next Page
Page Background

541

TBB Dergisi 2017 (133)

Fatih AYDIN

Bu itibarla, davacının tazminat talebinin 556 sayılı KHK’nın 66 ve devamı

maddelerine göre değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken

yazılı şekilde talebin reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulmasına

karar vermek gerekmiştir.

Kanaatimizce markanın taklit edilmesi veya iltibas suretiyle marka

hakkına tecavüz edilmesi halinde ikili bir ayrım yapılmalıdır. İlk ola-

rak markaya tecavüz fiilinde taklit ya da iltibas ihtimali bulunan ürün-

ler piyasada henüz işlem görmeden tespit edilip piyasaya girişleri ön-

lenmişse, bu durumun piyasada duyulup duyulmadığına ve satışların

bu durumdan etkilenme ihtimaline bakılmalıdır. Diğer bir deyişle, bir

başkasının marka değerinden yararlanan şahsın taklit ürünleri piyasa-

ya girmeden tespit edilip gerekli önlemler alınsa, hatta ürünler imha

edilse dahi, markanın taklidinin üretilmiş olduğu haberinin yayılması

ihtimali vardır. Bu durumda uygun bir tazminata hükmedilmelidir.

Ancak örneğin ihraç amaçlı üretilen taklit markalı ürünlerin gümrükte

yakalanması veya satışa sunulmadan bir depoda ele geçirilmesi duru-

mu ilgili sektörde duyulmamışsa sırf markaya tecavüzden dolayı taz-

minata hükmedilmesi doğru olmayacaktır. Nitekim burada herhangi

zarar ihtimali belirmemiştir.

İkinci durum ise taklit veya iltibas ihtimali olan markanın ticaret

alanına çıkarıldıktan sonra fark edilmesidir. Kanaatimizce bu durum-

da markaya tecavüzün sabit olması halinde her halükarda bir tazmi-

nata hükmetmek gerekir. Nitekim bu durumda asıl marka sahibinin

markası ve satışlarının bundan etkilenme ihtimali kaçınılmazdır.

Zararın varlığı, ispatının güçlüğü ve bunun tazminat hukukuna

yansımalarından bahsettik. Şimdi ise kanunda geçen zarar kalemle-

ri ve hesaplama yöntemlerine değinilecektir. Maddi tazminatın iki

önemli ayağı vardır. Fiili zarar ve yoksun kalınan kazanç. Kanunda

fiili kaybın ne şekilde hesaplanacağına ilişkin bir yöntem bulunmaz-

ken, yoksun kalınan kazanç için SMK m.151’de üç türlü hesaplama

yöntemi öngörülmüştür.

1. Fiili Zarar

Fiili zarar, markasına gerçekleştirilen tecavüz nedeniyle dava aç-

maya yetkili kişinin malvarlığında uğramış olduğu mevcut kaybı ifa-

de eder. Bu kayıp, aktifin azalması şeklinde olabileceği gibi, pasifin