Previous Page  550 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 550 / 685 Next Page
Page Background

549

TBB Dergisi 2017 (133)

Fatih AYDIN

cak davası talep miktarının sonradan değişmesi ile ilgili olup, başlan-

gıçta seçilen hesap yöntemini değiştirme noktasında bir işleve sahip

değildir.

Usulle ilgili akla gelen ve uygulamada karşılaşılan başka bir sorun

da marka hakkı ihlal edilen davacının dava dilekçesinde üç tür yönte-

me göre hesap yapılarak hangi yöntem sonucu kendisi lehine olacaksa

ona göre karar verilmesini talep edip edemeyeceğidir. Kanaatimizce bu

soruya olumsuz yanıt vermek gerekir. Nitekim kanun koyucunun SMK

m.151’deki yöntemleri öngörmekteki asıl amacı marka hakkı ihlal edi-

len şahıs adına en tatmin edici tercihin tespit edilmesinden ziyade fark-

lı alternatifler sunularak zararın belirlenmesini kolaylaştırmaktır. Kaldı

ki SMK m. 151/4 uyarınca yoksun kalınan kazanç hesaplanırken mar-

ka sahibinin rekabeti olmasaydı elde edeceği muhtemel gelir yöntemi

veya tecavüz edenin net kazancının istenebildiği yöntemlerin seçilmiş

olması halinde, mahkemenin kazancın hesaplanmasında hakkaniyete

uygun bir payın eklenmesine karar verebilme yetkisinden bahsedilmiş-

tir. Dolayısıyla bu iki yöntemden birinin seçilmesiyle hesaplanan mik-

tar eğer hakkaniyete uygun değilse hâkim bu miktara sonradan ekleme

yapabilecektir. Yoksun kalınan kazancın belirlenmesinde muhtemel

lisans bedelinin seçilmesi halinde ise SMK m. 151/3 uyarınca ihlalin

nitelik ve boyutunun dikkate alınması tazminatta artırım sebebi ola-

bilecektir.

69

Görülmektedir ki her üç yönteme göre hesaplanacak taz-

minat açısından da, dava esnasında ortaya çıkan belge ve muhakeme

neticesinde hesaplanan tazminatı arttırarak hakkaniyete uygun bir taz-

minat belirlenmesi için hâkime yetki verilmiştir. Kanaatimizce SMK m.

151/3-4’de geçen bu telafi hükümlerine rağmen, davacıya başlangıçta

seçtiği yöntemi sonradan değiştirme imkânının verilmesi, ya da her üç

yönteme göre ayrı ayrı hesaplama yaptırılması yargılamayı gereksiz

yere uzatacak ve usul hukuku bakımından da sorun oluşturacaktır.

ba. Marka Sahibinin Muhtemel Geliri

Yoksun kalınan kazanca ilişkin SMK m. 151’de belirtilen üç yön-

temden ilki marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı mar-

69

Nitekim madde gerekçesinde önceki düzenlemede yer almayan “ihlalin nitelik ve

boyutunun dikkate alınması” ifadesiyle, tazminatın belirlenmesinde artırım ve in-

dirim sebebi olabileceği belirtilmiştir.