Previous Page  558 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 558 / 685 Next Page
Page Background

557

TBB Dergisi 2017 (133)

Fatih AYDIN

zararını aşabileceği gibi, tecavüz sırasında markasına tecavüz edile-

nin satışları ve net kârının arttığı ve bu artışın tecavüz fiiliyle bağlan-

tılı olması dahi mümkündür. Dolayısıyla bu tarz durumlarda sadece

zarar miktarını değil zararın bizzat kendisini bile ispatlamak güçtür.

Kanun koyucu bu gibi hususları gözeterek her ne kadar tecavüz fiili

neticesinde hak sahibinin somut bir zararı oluşmasa da bu yönteme

dayanılarak karşı tarafın haksız olarak elde ettiği gelirin talep edilebi-

leceğini kabul etmiştir. Nitekim kesin bir zarar söz konusu olmasa bile

tazminata hükmetmenin hakkaniyet gereği olduğu bu tarz durumlar-

da karşı tarafın haksız olarak bir başkasının hakkından faydalanması

olgusu somut olarak SMK m.151/2-b hükmünde karşılık bulmuştur.

SMK m. 151/2’de öngörülen ilk iki yöntemin birbiriyle bağlantılı

olduklarını zikretmiştik. Marka hakkı ihlal edilen taraf, davacının elde

ettiği net kazancı talep ettiğinde, hesaplama yapılırken iki tarafın pi-

yasadaki etkinliği, ürün yelpazeleri ve ticari hacimleri de göz önüne

alınmalıdır

89

.

Uygulamada bu hesap yöntemi tercih edildiğinde bazen ürünlerin

toplam kâr marjı üzerinden belirlenen bir oran üzerinden hesaplama

yapıldığını,

90

bazen de tecavüz konusu ürünlerin adet başına kâr marjı

belirlenerek bu oranın tecavüze konu ürün sayısı ile çarpılarak tazmi-

natın hesaplandığı görülmektedir.

91

ği kar miktarı olmayıp, davalının haksız rekabeti nedeniyle davacının elde etmek-

ten mahrum kaldığı kar miktarıdır. Bu zarar, kural olarak tarafların ticari defterleri

ve diğer kanıtlarıyla beraber bilirkişi incelemesiyle tespit edilir.

Bu şekilde bir tespit yapılamaz veya davacının kazanç kaybına uğramadığı anlaşıl-

sa bile, haksız rekabetin varlığında yargıç, TTK’nın 58-e maddesine göre tazminatı

belirler. Öte yandan, marka hakkına tecavüzün söz konusu olduğu hallerde marka

hakkı sahibi, genel hükümlere göre zarar talep edebileceği gibi 556 sayılı Kanun

Hükmünde Kararname’nin 62/ilk-b, 64 ve 66 ncı maddelerine göre de tazminat

isteyebilir. Dava konusu olayda davacı vekili, dilekçesinde maddi zararı genel ola-

rak talep etmiş, hukuki dayanağını açıklamamıştır. Mahkemece de bu hususlar

açıklığa kavuşturulmamıştır….” Y 11. HD, T. 20.9.2004 E. 2003/1415 K. 2004/8512.

(Kazancı İçtihat Bankası, E.T.23.10.2016); Uzunallı, s.408.

89

Y. 11. HD, E. 2009/3296, K. 2011/5684, T. 10.5.2011. Kazancı İçtihat Bankası

90

“Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişiler kök raporlarında, davacıya ait mar-

kanın davalının karına olan etkisini %2 olarak değerlendirilmiş, davalının 2009,

2010 ve 2011 yıllarında yaptığı satışlar üzerinden, yıllara göre ayrı ayrı belirlenen

kar üzerinden tutarlar belirlenmiştir…”Y.11. HD. T. 24.5.2016, E. 2015/11791, K.

2016/5632. Kazancı İçtihat Bankası.

91

“Davalının haksız rekabete konu elde edilen tüp miktarı ve bu tüplerin bir yıldaki

sirkülasyonu ve her tüp için %25 kar marjı da nazara alındığında davacının iste-