Previous Page  561 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 561 / 685 Next Page
Page Background

560

Sınai Mülkiyet Kanunu ve Yargıtay Uygulamasında Marka Hukukunda Tazminat

aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa inhisari lisansa sahip ve lisansı

marka siciline kayıtlı olan kişi, üçüncü bir kişi tarafından marka sa-

hibinin hakkına tecavüz edilmesi durumunda, marka sahibinin SMK

uyarınca açabileceği davaları kendi adına açabilir. İnhisari lisansa sa-

hip olmayan basit lisans sahiplerinin ise dava açma hakları yoktur.

Bunlar marka sahibine tecavüz bildiriminde bulunur, bildirime rağ-

men marka sahibi 3 ay içinde dava açmazsa artık basit lisans sahibi

kendi adına dava açabilir. MarKHK’da bildirimin noter kanalıyla ya-

pılacağı belirtilmişse de bunun bir ispat şekli olduğu kabul ediliyor-

du. SMK’da önceki düzenlemede geçen “noter aracılığıyla bildirim”

ibaresi kaldırılmıştır(SMK m. 158). Böylece ispat edilebildiği takdirde

bildirimin başka vasıtalarla yapılabileceği açıklığa kavuşturulmuştur

Diğer iki yöntemde hesaplamayı etkileyen faktörlerinin fazlalığı

ve bazı bilgi-belgelere ihtiyaç duymanın güçlüğü yanında bu yönte-

min nispeten daha kolay bir hesaplama aracı olduğu söylenebilir. Li-

sans bedelinin götürü bir tazminat miktarı belirlendiği durumlarda, ne

zarar miktarını ne de tecavüz ile zarar arasındaki illiyet bağını ispata

gerek yoktur.

97

Bu yüzden doktrinde bir görüş, markayı haksız olarak

taşıyan ürünlere henüz ülkeye giriş yapmadan gümrükte el konulması

veya tecavüz konusu ürünlerin piyasaya sürülmeden tespit edildiği

hallerde diğer iki türlü hesabın yapılmasının imkân haricinde oldu-

ğunu ve lisans bedeline göre hesaplama yapılması gerektiğini savun-

muştur.

98

Kanaatimizce zararın somut olarak belirlenemediği durum-

larda davacı tarafından tercih edilen yöntemle hesaplama yapılamaz

ise, başka bir yöntemin somut olaya daha uygun olduğu açık olsa bile,

mahkeme, davacının seçimiyle bağlı kalmalı, tazminat bu yolla hesap-

lanamadığında genel hükümler uyarınca(TBK m. 50/2’ye göre) uygun

bir tazminata hükmedilmelidir. Yargıtay kararlarında da mahkemenin

davacının seçtiği yöntemle bağlı olduğu, seçilen yöntemle bir hesapla-

ma yapılamaması halinde TBK m. 50/2 uyarınca uygun bir tazminata

hükmedildiği görülmektedir.

99

97

Yasaman/Yüksel, s.1175.

98

Yasaman, Tazminat, s. 19.

99

“Mahkemece; davalı defter ve kayıtları incelenmesinde zararın hesabının yapıla-

madığı, davalının henüz ihracatı yapamadan başka bir anlatımla taklit markaları

ihtiva eden ürünleri ticari alana sunmadan yakalandığı sabit olmakla birlikte, Da-

vacı vekili, maddi ve manevi tazminat istemini aynı KHK’nın 62, 66/b ve 67. mad-

delerine dayandırmış, maddi zararın karşılığı olarak davalının markayı kullanmak