Previous Page  566 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 566 / 685 Next Page
Page Background

565

TBB Dergisi 2017 (133)

Fatih AYDIN

objektif olarak saldırıya uğramasıdır. Bu teoriye göre zararın muha-

tabı olan kişinin duyması muhtemel acı ve ızdıraplar manevi zararın

varlık şartı olmadığından bu duygular hissedilmese bile manevi zarar

tazmin edilmelidir. Ancak doktrindeki hâkim görüş, manevi zararın

tazmini için sadece kişilik haklarına haksız bir saldırıda bulunulması-

nı ve bu ihlali yeterli bulmayarak, bunun yanında sübjektif bir unsur

daha aramaktadır.

113

Sübjektif unsur ise, kişinin objektif olarak uğradı-

ğı saldırı neticesinde acı ve ızdırap duyması, yaşama sevincinin eksil-

mesi ve huzurunun kaçması gibi ihlalin sonucuna bağlı olarak bilinçli

bir şekilde bu duyguları hissetmesidir.

114

Yargıtay’ın her ne kadar her

haksız fiilde BK m.58 anlamında manevi tazminata hükmedilmesinin

doğru olmadığı yönündeki içtihadı sabit olsa da,

115

marka hukukunda

bu yorumdan sapıldığı görülmektedir. Burada manevi tazminata hük-

medilmesi için markaya tecavüzü yeterli bulan içtihatlar, Yargıtay’ın

marka hukukunda manevi tazminat bakımından objektif teoriyi be-

nimsediğini göstermektedir.

Kanaatimizce marka hukukunda her tecavüz fiilinin manevi taz-

minata yol açacağını öngören Yargıtay kararlarına tereddütle yakla-

şılmalıdır. Her olay kendi içinde değerlendirilerek olayın manevi acı

ve üzüntüye sebep olup olmadığına bakılmalıdır. Marka ve marka

sahibi arasındaki bağlantı, diğer fikri mülkiyet haklarına göre daha

zayıftır. Markanın, sahibinin adını içermesi veya tüzel kişinin ayırt

edici ekini oluşturması durumunda bu bağ daha kuvvetlidir.

116

Özel-

likle tanınmış markalarda marka ve sahibi arasında bağlantı daha ko-

lay kurulur. Bu tarz durumlarda markanın itibarının zedelenmesi ile

marka sahibinin itibarının zedelenmesi bir arada bulunabilir. Dola-

yısıyla marka hukukunda özellikle isim markaları ve tanınmış mar-

kaların tecavüze uğraması halinde manevi tazminata hükmedilme

olasılığı artacaktır.

Mahkemenin manevi tazminata hükmedebilmesi için, SMK’da

başkaca hüküm bulunmadığından, TBK m.58’deki şartların varlığı

113

İki teorinin karşılaştırması ve eleştirileri için bkz. Eren, s.532 vd.; Kocayusufpaşa-

oğlu, s.145 vd.

114

Eren, s.532.

115

Y.3. HD. E. 2015/12763, K. 2016/6630, T. 27.4.2016; Y13. HD, E. 2014/4307, K.

2014/18635, T. 11.6.2014.

116

Uzunallı, s.440.