

655
TBB Dergisi 2017 (133)
Selmin Burcu ÖZTEKİN
düzenlemeler nispi emredici olarak nitelendirilebilecekse de, hem 1475
sayılı Kanun’da hem de 4857 sayılı Kanun’da iş sağlığı ve güvenliği ko-
nusu işçi ve işverenin uyması gereken borçlar olarak değil, aksine kamu
hukukundan doğan yükümlülükler olarak düzenlenmiştir. Bunun al-
tında yatan neden; iş sağlığı ve güvenliği kurallarının çalışma, dinlenme
gibi haklar yönüyle genel olarak işçinin korunmasını değil, doğrudan
onun varlığını, yaşamını güvence altına almayı amaçlamasıdır.
23
Bu sebeple öğretide iş hukuku her ne kadar özel hukuk kapsamın-
da işveren ile işçi arasındaki ilişkiyi düzenlemiş olsa da içinde hem özel
hukuk hem kamu hukuku yönlerini barındırmasına rağmen yükümlü-
lüklere aykırılık halinde idarece çeşitli yaptırımlar öngörülmesi sebe-
biyle kamu hukuku yönünün ağır bastığı iddia edilmiştir.
24
Bu yaptı-
rımlar sebebiyle işverenin işçiyi gözetme ve koruma borcu ve özellikle
iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili önlemleri alma borcunu düzenleyen hü-
kümler emredici olarak değerlendirilmektedir.
25
Bu halde bu hükümler
kamu hukuku karakterli kurallar olarak nitelendirilebilecektir
26
Ülkemizin AB iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uyum amacı
dikkate alınarak AB’nin konuyla ilgili temel metni, 89/391/AET sayılı
Çerçeve Yönergeye bakıldığında, öngördüğü sistem itibariyle iş sağlığı
ve güvenliğini kamu hukuku niteliğinde düzenlediği söylenebilecek-
tir.
27
Alman öğretisi de, Çerçeve Yönerge esas alınarak hazırlanan İş
Güvenliği Kanunu’nu, kamu hukuku kapsamında görmektedir.
28
Çer-
çeve Yönergede de öngörülen kuralların borç niteliğinde değil, mutlak
olarak uyulması gereken yükümlülükler olarak kaleme alınmış olması
ve bu kurallar hakkında devletin resmi denetiminin öngörülmüş ol-
ması kamu hukuku niteliği hakkındaki tespiti doğrulamaktadır. Bu
sebeple ülkemizin Çerçeve Yönergeye uyumu için hazırlanan 6331 sa-
yılı Kanun’un da, Yönergeye paralel olarak kamu hukuku niteliğinde
olduğu söylenebilecektir.
29
23
Mahmut Kabakçı, “İş Sağlığı Ve Güvenliğinin Hukuk Sistemindeki Yeri”,
TBB
Dergisi,
86. Sayı, 2009, s.262vd
24
Kabakçı, s.254 vd.; aynı yönde, Tunçomağ/Centel,s.130
25
Çelik, s.162; Mollamahmutoğlu/Astarlı, s.639,
26
Urhanoğlu Cengiz, s.1962
27
Kabakçı, s.263-264
28
Kittner/Pieper, s.51; aynı yönde Rainer von Kiparski, Vorlesungsnotizen zu Karl-
sruher Institut für Technologie, Karlsruhe, 2013
29
Kabakçı, s.264