Previous Page  125 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 125 / 705 Next Page
Page Background

124

Kurgudan Gerçekliğe Uzanan Bir Tartışma Alanı: Susma Hakkının İdare Hukukunda ...

Kanunu’na göre uygulanan idarî para cezasını, cezaî yaptırım olarak

ele alarak İHAS madde 6 çerçevesinde ihlâl kararı vermiştir.

16

Örnekle konuyu derinleştirmek gerekir ise Bankacılık Kanunu’nun

153. maddesine göre; Kanun’la yetkilendirilen mercilerin ve denetim

görevlilerinin istedikleri bilgi ve belgeler ile bu Kanun kapsamındaki

kuruluşların, konsolide finansal tabloların hazırlanmasını teminen is-

tedikleri bilgi ve belgeleri vermeyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis

ve beş yüz günden bin beş yüz güne kadar adlî para cezası ile ceza-

landırılacaktır. Burada idarî bir süreç söz konusu olduğundan ve doğ-

rudan suç isnadıyla yürütülen bir faaliyet bulunmadığından susma

hakkının uygulanamayacağı da ileri sürülebilir. Zira susma hakkının

gündeme gelmesi için de İHAS madde 6 uyarınca kişinin hakkında

bir suç isnat

17

edilmesi gerekmektedir. Örneğin, Saunders/Birleşik

Krallık kararından, Funke/Fransa kararındaki yaklaşımına geri dönen

İHAM, J.B./İsviçre davasında da vergi kaçakçılığı incelemesinde bel-

ge vermeyen başvurucu hakkında art arda para cezası uygulanması-

nı, incelemenin ceza soruşturması boyutu nedeniyle, susma hakkının

ihlâli olarak ele almıştır.

18

Ancak, verilecek bilginin önceden var olan

bir suçu ortaya çıkarma amacıyla yapılması noktasında durum kar-

maşık hale gelmektedir. Nitekim Bankacılık Kanunu’nun 95. maddesi-

nin 13. fıkrasına göre; bankalarda yerinde denetim yapan kişilerin, bu

Kanun’da belirtilen düzenlemeler dışında diğer kanunlara aykırılıkla-

rı tespit ettikleri takdirde bu tespitleri ilgili mercilere derhal bildirmek

zorunda oldukları da kabul edilmiştir. Örneğin, burada kişi, kendisini

ve hattâ kanunda gösterilen yakınlarını suçlamaya neden olacak bir

belgeyi vermekten kaçınabilecektir ki Anayasa göz önüne alındığında

kişinin bu hakkı kullanabilmesi mümkün görünmektedir. Kanun’da

öngörülen hapis cezası ile adlî para cezasının bir zorlamayı içerdiği ise

sabittir. Dolayısıyla kendisi aleyhine bir delil yaratmamak amacıyla

16

Öztürk/Almanya, Başvuru No.8544/79, 21.02.1984. Ayrıntılı inceleme için bkz.

Wolfram Cremer, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarında İdarî Ceza

Hukuku”, İdarî Ceza Hukuku Sempozyumu, Çev. Serdar Nart, Seçkin, Ankara

2009, s.173-184.

17

İHAM içtihadında isnat kavramı ve konunun vergi hukuku açısından değerlen-

dirilmesi için bkz. Billur Yaltı, Vergi Yükümlüsünün Hakları, Beta, İstanbul 2006,

s.103 vd.

18

JB/İsviçre, Başvuru No. 31827/97, 03.05.2001.