Previous Page  134 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 134 / 705 Next Page
Page Background

133

TBB Dergisi 2018 (134)

Mutlu KAĞITCIOĞLU

rında da belirtildiği gibi susma hakkı her durumda, hakkı kullanan

için mutlak bir koruma kalkanı oluşturmamaktadır. Kanaatimizce

Anayasa’nın 38. maddesinin 5. fıkrasında, susma hakkının kapsamına

ilişkin bir değişiklik yapılmadıkça ve/veya bu hakkın kullanılmasına

yönelik istisnalar getirilmedikçe,

42

idarî aşamada susma hakkının kul-

lanılamaması için hukukî bir neden kalmamaktadır. Susma hakkının

karşılığının zorlayıcı yaptırımlarla karşılandığı, bilhassa ilgili fiillerin

suç olarak kabul edildiği kanun hükümlerinin Anayasa’ya aykırılığı

yargısal başvurularda dile getirilmelidir.

4. Anayasa Mahkemesine Taşınan Bir Örnek: Vergi Usul

Kanunu’nun 359. Maddesinin Susma Hakkı Açısından

Değerlendirilmesi

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 134. maddesi uyarınca,

ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve

sağlamak amacıyla yapılan vergi incelemelerinde susma hakkının uy-

gulanabilirliği meselesi, uygulamada sıklıkla gündeme gelen bir konu-

dur. Bu kapsamda VUK’un 359. maddesinin; defter, kayıt ve belgelerin

istenmesi ve bunların ibraz edilmemesi nedeniyle hapis cezasını ön-

görmesine yönelik düzenlemeleri, somut norm denetimi yoluyla AYM

önüne gelmiştir. Birçok değişikliğe uğrayan madde metninin mülga

düzenlemesine ilişkin olarak, VUK’un 359. maddesinin (a) bendinin

(2) sayılı alt bendinin

43

iptali talebinde, AYM kısaca; devlet ile vergi

42

Örneğin İspanya Anayasası, herkesin kendi aleyhine tanıklık etmeme, kendini

suçlu ilan etmeme ve masum olduguna inanma hakkı olduğunu belirlerken deva-

mında kanunla, aile ilişkileri veya meslek sırrı nedenleriyle, iddia edilen suçlar-

la ilgili ifade verme zorunluluğu olmayan hallerin belirleneceğini düzenlemiştir

(m.24/2).

43

Kanun’un ifadesiyle;

“Madde 359: a) Vergi Kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve

ibraz mecburiyeti bulunan; (... )

2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler (Varlığı noter tasdik

kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incele-

mesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi gizleme demektir.)

veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kulla-

nanlar (Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, gerçek bir muamele veya duruma

dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle

gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir.)

Hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası hükmolunur.

Hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde, hapis cezasının her bir

günü için sanayi sektöründe çalışan on altı yaşından büyük işçiler için hüküm ta-