Previous Page  135 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 135 / 705 Next Page
Page Background

134

Kurgudan Gerçekliğe Uzanan Bir Tartışma Alanı: Susma Hakkının İdare Hukukunda ...

mükellefi arasındaki ilişkinin toplumsal sözleşme olarak kabul edile-

meyeceğini; özgürlüğün kısıtlanmasının idarî bir uygulama sonucu

değil, bağımsız yargı kararı ile hükme bağlandığını; verginin özelliği

nedeniyle para cezaları yanında özgürlüğü bağlayıcı cezalar konulabi-

leceğini ifade ederek, Kanun’un ilgili düzenlemesinin,

“Defter, kayıt ve

belgeleri gizleyenler”

yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına oy birli-

ğiyle karar vermiştir.

44

AYM yine, VUK’un 359. maddesinin (a) bendi-

nin 2 numaralı alt bendinin,

45

“defterler”

yönünden Anayasa’ya aykırı

olmadığına oy çokluğuyla hükmetmiştir.

46

AYM karar gerekçesinde;

susma hakkının, suçlanmayla başlayan bir hak olduğunu, kovuştur-

ma ve soruşturmanın her aşaması için geçerli olduğunu; vergi ödevine

dikkat çekerek iptali talep edilen bölümün kendisini suçlama ve bu

yolda delil göstermeye zorlanma olarak nitelendirilemeyeceğini belirt-

miştir.

Söz konusu kararların yankıları öğretide farklı görüşlere neden

olmuştur. Yaltı ilk karar açısından,

“Vergi yükümlüsünün susma hakkı,

hem ifade hem de defter ve belgeleri vermeyi reddetmeye ilişkin bir koruma

alanı yaratır. Susan ve kendi aleyhine delil vermeyi reddeden vergi yükümlü-

sünün para veya hapis cezasına çarptırılması, susma hakkının ihlâli anlamına

gelir.”; “Bu çerçevede Türk vergi usul hukukunda, bilgi toplama hükümlerine

rihinde yürürlükte bulunan asgari ücretin bir aylık brüt tutarının yarısı esas alınır

ve hükmolunan bu para cezası ertelenemez. (…)”

44

AYM, 11.03.2003, E.2002/55, K.2003/8, RG, 16.12.003/25318.

45

Değişikliğe uğrayan ve iptale konu edilen VUK’un 359. maddesinin (a) bendinin

2 numaralı alt bendi;

“a) Vergi Kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecbu-

riyeti bulunan; (…)

2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler (Varlığı noter tasdik

kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incele-

mesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi gizleme demektir.)

veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kulla-

nanlar (Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, gerçek bir muamele veya duruma

dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle

gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir.)

Hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası hükmolunur.

Hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde, hapis cezasının her bir

günü için, sanayi sektöründe çalışan on altı yaşından büyük işçiler için (…) yürür-

lükte bulunan asgari ücretin bir aylık brüt tutarının yarısı esas alınır ve hükmolu-

nan bu para cezası ertelenemez.”

şeklinde idi.

46

AYM, 31.01.2007, E.2004/31, K.2007/11, RG, 18.05.2007/26526.