Previous Page  140 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 140 / 705 Next Page
Page Background

139

TBB Dergisi 2018 (134)

Mutlu KAĞITCIOĞLU

yargılamasında, medenî yargılama usulündeki gibi bir ispat yükünün

kesinliğinden söz edilemese de, kural olarak iddia makamına düşen

bir ispat yükü söz konusudur. Ceza yargılamasında iddia makamı

olan savcı, somut olaya ilişkin delilleri dava açılmadan toplamaktadır.

Ayrıca ceza yargılamasında mahkeme, maddî gerçeği re’sen araştır-

ma yükümlülüğü altında olduğundan, ispat yükü ceza yargıcı için de

söz konusudur. Ceza yargılamasında sanık, iddia makamının delilleri

karşısında susma hakkını kullanabilir; ancak idarî yargılamada susma

hakkını kullanan taraf, davacı konumundaki işlemin muhatabıdır. Bu

itibarla ceza yargılamasından farklı usullere tâbi olan idarî yargılama-

da susma hakkının nasıl değerlendirileceği meselesi önem taşımakta-

dır. Örneğin ceza hukuku mevzuatında, bazı durumlarda kanun ile

fiilî veya hukukî bir sorumluluk karinesi öngörüldüğünde, yani sanı-

ğın beraatını sağlamak için fiilden sorumlu olmadığını kanıtlayan de-

liller getirmekle yükümlü kılındığı durumlarda, İHAM bu karinenin

suçsuzluk karinesiyle bağdaşır bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı-

nı da denetlemektedir.

58

Ayrıca taraflarca hazırlama ilkesinden farklı

olarak, yargıcın aktif olduğu sistemlerde ispat yükünün söz konusu

olmayacağı belirtilebilse de, bir yargılama faaliyetinin doğası gereği

ispat yükü yine doğmaktadır.

59

Dolayısıyla susma hakkının idarî yar-

Melikşah Yasin, İdarî Yargılama Usulünde İspat, On İki Levha, İstanbul 2015, s.97.

58

Gözübüyük/Gölcüklü, a.g.e., s.298.

59

Bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında, taraflarca hazırlama ilkesi şu şekilde

açıklanmış ve re’sen araştırma ilkesinden farkı ortaya konulmuştur;

“Tasarruf ilkesi, hâkimin kendiliğinden bir davaya bakamayacağını, ancak talep

üzerine davaya bakabileceğini, tarafların dava konusu üzerinde tasarruf yetkisi

bulunduğunu ve hâkimin tarafların talepleri ile bağlı olduğunu ifade eder. Kendi-

liğinden (re’sen) harekete geçme ilkesi gereğince kamu yararı düşüncesi ile hâkim

bazı hallerde tarafların talebi olmadan da kendiliğinden harekete geçebilir ve ge-

rekli inceleme ve araştırmalarda bulunabilir.

Taraflarca hazırlama ilkesi, davanın ve savunmanın dayanağı olan vakıaların ve

bunların delillerinin taraflarca mahkemeye bildirilmesi demektir. Bu ilke tasar-

ruf ilkesinin doğal bir tamamlayıcısıdır. Hâkim, incelemesini taraflarca kendisine

bildirilmiş olan dava malzemesi üzerinde yapar. Hâkim, tarafların bildirmediği

vakıaları kendiliğinden inceleyemez ve onları hatırlatabilecek hallerde dâhi bu-

lunamaz. Hâkim, tarafların kendisine bildirdikleri vakıalara göre, dava konu-

su olayı tespit eder ve ona göre gerekli hukuk kuralını uygular. Hâkim, sadece

kendisine usulüne uygun biçimde bildirilmiş olan vakıaları inceleme konusu ya-

pabilir ve bu vakıalardan anlaşılan itiraz sebeplerini kendiliğinden gözetmekle

yükümlüdür. Buna karşılık hâkim, kendisine usulüne uygun biçimde bildirilme-

miş itiraz sebeplerini kendiliğinden gözetemez. Kendiliğinden (re’sen) araştırma

ilkesi dava malzemesinin hazırlanmasında, tarafların yanında, hâkimin de görevli